Amerika Gazze savaşında ne arıyor?
Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana geçen iki ayda, Amerikalı yetkililerin İsraillilerle bir tür taktiksel anlaşmazlık kokusu kokan tek açıklaması, sivil kayıpların azaltılması ve Gazze'deki insani krizin seviyesinin düşürülmesi yönündeki vurgularıydı. . |
Uluslararası Grup Tasnim Haberleri – Joe Biden yönetimi, Uluslararası gelişmelere rağmen Dünyadaki baskılar ve bu ülke içindeki kamuoyu baskıları nedeniyle Amerikan başkanı en azından şu ana kadar Gazze’deki savaşın durdurulmasını desteklememiş ve bu konuyu kamuoyuna duyurmuştur.
Örneğin, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken işgal altındaki Filistin’e yaptığı ziyaret sırasında şunları söyledi: “İsrail’in, Hamas’ın 7 Ekim katliamının tekrarlanmamasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapma hakkı vardır.”
Amerikalı yetkililer, Hamas ile İsrail arasındaki savaşa ilişkin kamuya açık pozisyonlarında dört hedef belirlediler; bunlar arasında İsrail’e açık destek sağlamak, bu çatışmanın Gazze Şeridi dışına yayılmasını önlemek, ve 200’den fazla mahkumun serbest bırakılması Hamas’ın esaretinde ve Gazze’deki insani kriz seviyesinin azaltılmasına yardımcı oluyor.İsraillilerle taktik farkı, sivil kayıpların azaltılması ve Gazze’deki insani kriz seviyesinin azaltılmasına vurgu yapmalarıdır.
Amerikalı yetkililer gerek kamuya açık açıklamalarda gerekse özel çevrelerde tedbir alınması gerektiğini defalarca vurguluyor. İsrail ise Gazze’de sivillerin öldürülmesinin önlenmesine vurgu yapıyor.
Gazze’deki İsrailli suçlu pilotların ifşa edilmesi
Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray yetkilileri, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde, nüfusun daha yoğun olduğu güneyde uyguladığı stratejiyi uygulayamayacağını vurgulamıştı.
Ancak, bu ifadelerin ABD hükümet yetkilileri için insan hayatının önemi anlamına geldiğini varsaymak basit bir yaklaşım olacaktır. Bulmacanın diğer parçaları bir araya getirildiğinde, bu tür pozisyonların insan yaşamının doğal hakkı kaygısından değil, İsrail’i koruma ve İsrail’e askeri operasyonlar için uluslararası baskı yapılmasını önleme çabasından ve bu arada İsrail’in İsrail’i tehdit etmesinden kaynaklandığı ortaya çıkıyor. sivillerin öldürülmesini kolaylaştırmak.
Blinken işgal altındaki Filistin’deyken, Axios üssü onun İsrail savaş kabinesi ile yaptığı toplantıda savaş devam ettiği sürece uyardığını bildirdi. Gazze’de mevcut yoğunluk devam ederse, Tel Aviv üzerindeki baskı artacak ve Washington artacak, dolayısıyla İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını ilerletmesi zorlaşacak. Wall Street Journal, Washington’un gizlice 100 havan bombası ve diğer türde bombalar gönderdiğini bildirdi Savaşta kullanılmak üzere Tel Aviv’e silah yardımı.
Bu gazete, Amerikalı yetkililerin İsrail’in Gazze’deki operasyonlarının başlamasından bu yana ABD’nin silah sevkiyatını sessizce artırdığını ortaya koyduğundan alıntı yaptı. 15.000 bomba ve 57.000 mermi de dahil olmak üzere Tel Aviv’e silah sevkiyatı.
Wall Street Journal, Amerikan politikası ile Amerikalı yetkililerin açıklamaları arasındaki ikiliğe atıfta bulunarak şunu yazdı: Washington bir yandan bölgedeki ana müttefikini artan sivil kayıplarından kaçınmaya davet ederken, diğer yandan da yürüttüğü operasyonlar için Tel Aviv’e sağladığı mühimmatın çoğunu sağlıyor.
Joe Biden yönetimi, Ukrayna’daki savaşa ilişkin uygulamasına aykırı olarak silah sevkıyatına ilişkin istatistikleri kamuoyuna açıklayan İsrail ile silah anlaşmalarına ilişkin herhangi bir istatistik yayınlamadığını beyan ediyor.
Amerika’nın İsrail’in ölüm makinesine yaptığı yardıma ilişkin diğer kanıtların arasında dünkü El Cezire raporu da yer alıyor; bu rapor, istihbarat ve istihbarat düzeyinde ülkenin iki İsrailli savaşa katıldığını ortaya koyuyor Biri Tel Aviv’de, diğeri Gazze Şeridi civarında bulunan operasyon odalarında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya ülkeleri bulunuyor.
Amerika geçmiş yıllarda Siyonistlerin suçlarını her zaman desteklemiş ve bu destek sayesinde halka karşı her türlü şiddet ve zulme başvurma konusunda İsrail’in elini açmıştır. Gazze. Batı’dan ve ABD’den gelen aynı destek bu yıllarda da vahşi suçlara devam etti. Birleşmiş Milletler İsrail’in eylemlerini kınadı ama pratikte hiçbir şey olmuyor.
Aslında Washington bazen müttefikine karşı kararların alınmasına izin vermiş olabilir, ancak hiçbir zaman baskı yapmamıştır. İnsani yardım kesintileri, işgalin durdurulması veya bir Filistin devletinin kurulması ya da izin verilmesi dahil olmak üzere belirli hedeflere ulaşmak için önemli önlemler uygulamamıştır. İsrail’e dayatılacak baskı.
Onlarca yıldır Washington’un İsrail’e askeri desteği nicelik ve nitelik açısından çok yüksekti. Washington, 2016 yılında imzalanan bir “mutabakat zaptı” (MOU) ile İsrail’e 38 milyar dolara kadar askeri yardım sağlamayı planlıyor. Bu rakam, İspanya gibi ekonomik ve nüfus bakımından İsrail’den çok daha büyük bir ülkenin toplam yıllık savunma bütçesinin neredeyse iki katıdır. Tahminler, ABD’nin vergi mükelleflerinin İsrail’e yaptığı toplam askeri yardımın, enflasyona göre ayarlandığında 300 milyar doları aştığını gösteriyor.
Amerika, İsrail’in düşmanlarına karşı her zaman niteliksel bir avantaja sahip olmasını sağlamaya çalışıyor. Mesela İsrail, dünyanın en gelişmiş uçağı olan ABD yapımı F-35 savaş uçaklarını alan ilk rejim oldu. Amerika ayrıca İsrail’in füze karşıtı savunma sistemi olan Demir Kubbe’nin finansmanına ve üretimine de yardımcı oldu.
Amerika’nın rolünün yanı sıra Birleşmiş Milletler de İsrail’in suçlarında rol oynadı. . İsrail’in BM kararlarına uymaması bu örgütün zayıflığını ve verimsizliğini gösteriyor.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |