Amerika’nın iki devletli çözümle oyunu; Washington bağımsız bir Filistin devleti kurma fikrini nasıl kabul ediyor?
Batı'nın Filistin için iki devletli planı, Siyonist rejimin Batılı müttefiklerinin ancak kriz zamanlarında masaya koyduğu sopa ve gerçek havuç siyasetindeki havuçla aynı rolü taşıyor. Baskı ve gerginliklerin azaltılması ve bir süre sonra iyileşme sağlanmasıyla birlikte koşullar olumlu hale geliyor. |
Uluslararası gruba göre Tasnim haber ajansı Uluslararası ilişkiler sahnesinde ağırlıklı olarak sömürge ülkeler için kullanılan bu siyasi yaklaşımlardan biri de “havuç ve sopa” olarak biliniyor. Tanımdaki sopa ve havuç, cezalandırma ve teşvik politikasını ifade etmektedir. Bu politikanın amacı, bir ülkeyi Batı’nın isteklerini kabul etmeye ve yerine getirmeye zorlamak, bir yandan o ülkeyi teşvik etmek, diğer yandan da Batı’nın aksi yönde hareket etmemesi için cezalandırmaktır. Batı’nın çıkarları. /p>
Batı’nın Filistin iki devletli çözümünü kullanan sopa ve havuç politikası
On yıllardır süren siyasi tartışma ve istişarelerden sonra, Filistin ihtilafını sona erdirmek için batıcı iki devlet veya iki devlet (İki Devlet) fikri 1990 yılında Bush Sr. tarafından ABD Kongresi’ne sunuldu ve Beyaz Saray’ın bu konudaki resmi politikası haline gelmesi onaylandı. Bu plan, Filistin’de bir Filistin devleti ve bir Yahudi devleti kurmayı amaçlıyor. Söz konusu plana göre 1967 sınırları içerisinde Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’ü kapsayan ve tarihi Filistin topraklarının yüzde 18’ini kapsayan Filistin hükümeti kurulacak. Öte yandan Yahudi devleti, tarihi Filistin’in geri kalan yüzde 82’sinin yanı sıra Batı Kudüs’ü de kendi idaresi altına alacak ve bu, 1991’deki Madrid Uzlaşma Konferansı’nın temelini oluşturmuştu. Aynı dönemde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Norveç’in Oslo kentinde Siyonist rejimle gizli görüşmeler yürütüyordu. Madrid konferansı sonuca ulaşamadı ve 1993’te ABD resmen başarısızlığını ilan etti. Ancak aynı zamanda FKÖ’nün Siyonist rejimle gizli müzakereleri sonuçlandı ve iki hükümetin genel planı 1993 yılında Oslo Anlaşması’nda onaylandı.
Buna dayanarak müzakerelerin bir sonraki turlarında sınırlar, güvenlik, su, Filistinli mülteciler, Batı Şeria’daki Siyonist yerleşimler ve toprakların bölünmesi gibi diğer konularda da karar alınmasına karar verildi. Kudüs. 1993’ten 2013’e kadar bu planın uygulanmasına yönelik 10 tur müzakere sonuçsuz kaldı ve 2013’ten 2023’e kadar Siyonistler müzakere masasına bile gelmeyi reddetti.
Aslında Siyonistler ve hatta Amerikalılar iki devlet planını uygulamak değil, birinci ve ikinci intifada sırasında direnişin kendileri için yarattığı sorunlardan kaçmak için müzakere etmek istiyorlardı. Filistin’de ise iki hükümetin, zaman kazanarak ve kriz seviyesini düşürerek, üzerinde mutabakata varılan sorumluluklardan kademeli olarak kurtulma planına sığınmıştı.
Plan Mescid-i Aksa fırtınasından sonra iki hükümet
Ekim 2023’teki Mescid-i Aksa fırtınası, Siyonist rejim ilk intifadalardan daha korkunç bir noktaya geldi ve ikincisini kazandı Siyonistler artık kendilerini bir ateş denizinin ortasında buldular; devam etmek ya da geri çekilmek için yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldılar. Bu durumda Amerikalılar bir kez daha iki devletli planı diplomatik görüşme ve istişare alanına taşıdı. 1993’ün koşullarını 2023’ün şartlarıyla eşleştirmek tek bir sonucu ortaya koyuyor, o da iki devletli planın artık hiçbir işe yaramadığı, tarihin yüzde 18’inde bir Filistin devleti kurma vaadiyle kamuoyunu ve Filistinlileri kandırmak. Filistin bölgesi.
Bagheri: Filistin halkının seçimi tek seçenektir Filistin’in geleceği için >Aslında Batı’nın Filistin’e yönelik iki devletli planı, aynı havucun Chamaq siyasetindeki rolüdür ve gerçek havuçları vardır. Uygulamada ancak Siyonist rejimin kritik dönemlerinde bu rejimin batılı müttefikleri tarafından baskı ve gerginliklerin azaltılması amacıyla masaya yatırılan ve bir süre sonra durumun iyileşmesiyle uyumlu hale gelen bir plan.
Mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |