Amerikalı insan hakları aktivisti: Siyonistlerin suçlarını durdurmak için farklı araçlar kullanılmalı

Amerikalı insan hakları avukatı ve aktivisti “Stanley Cohen”, Press TV’ye verdiği röportajda Batı ana akım medyasının büyük bir güce sahip olduğuna dikkat çekti. Gazze Savaşı’ndaki mevcut gelişmeler nedeniyle Hamas’ı kınama eğilimi ve arzusu şunları söyledi: Yıllarca, bu medya kanalları Hamas hareketi ve Filistin’in uluslararası kamuoyuna karşı direnişi hakkında görüntüler ve iddialar yarattı. Press TV Devam: Bu hareketin var aslında bu grupla ilgili söylemlerini uluslararası kamuoyuna kabul ettirmeye ve inandırmaya çalışıyor ve çalışıyor. Bu bağlamda birçok Batılı analist, 7 Ekim operasyonu nedeniyle Gazze Şeridi’nde devam eden kan dökülmesinin asıl sorumlusunun Hamas olduğu konusunda medya ve hükümetlerle aynı fikirde.

Bu analist şunları ekledi: Bu bağlamda bu anlatının ciddi şekilde çarpıtıldığını söylemek gerekir. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail rejimine karşı eylemi, onlarca yıldır Filistin halkına karşı uygulanan Siyonist baskıya ve soykırıma bir tepkiydi. Bu nedenle Gazze’deki mevcut savaştan Hamas’ı sorumlu tutmuyorum. Denklemi daha temelden incelememiz gerekiyor. Hamas, görevini Filistin ulusunu savunma ve destekleme olarak tanımlamış meşru bir direniş hareketidir.

Stanley Cohen ayrıca şunları vurguladı: I Bir avukat olarak Amerikan toplumu olarak hayatımın ana yolunu ve hedefini adalet ve özgürlük mücadelesi üzerine belirledim ve bu yolda Filistin halkına ve direnişine destek olmak hayatımda önemli bir gündemdir. Bu bağlamda tutarlı olmaya çalışıyorum.

Ayrıca son dönemde iki üst düzey liderin fotoğrafını seçme eyleminin de bundan bahsetti. Hamas hareketi, X sosyal ağındaki (eski adıyla Twitter) hesap profilleri nedeniyle ABD’de birçok tartışmaya neden oldu. Ancak bu konuya önem vermediğini ve bu liderleri özgürlük savaşçıları olarak takdir ettiğini söyledi.

Stanley Cohen şöyle devam etti: Herhangi birinden şunu gösterdi: Siyonist rejimin kuruluşundan itibaren eylem ve hareketlerine baktığımızda, uluslararası hukukun temel ilkelerinin bu rejim ve faaliyetleriyle çeliştiğini görüyoruz. Bunun da nedeni açıktır; İsrail rejiminin kuruluşu gayri meşrudur. Gayri meşru mahiyetini bilen Siyonist rejim, kuruluşunun başından itibaren önündeki kuvvet ve askeri güce güvenmekten başka yol görmemiş ve görmemektedir ve bu yüzden de tam olarak bu yüzden konuşuyorum. Siyonistlerin hayatta kalmak için yalnızca güce ve silahlara güvendiklerini görüyorsunuz.

Gazze savaşına ve İsrail’in korkunç suçlarına dikkat çekti. Siyonistler bu savaşta şunları söyledi: Siyonistlerin söz konusu savaş şeklindeki suçlarını durdurmak için çeşitli kaldıraçlar var. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanı ve tabii ki dünyanın çeşitli hükümetleri el ele verip İsrail rejiminin yetkililerini ve onların çeşitli ülkelerdeki varlığını boykot edebilir.

Cohen şunları ekledi: Aynı zamanda Siyonistlerin dünyanın her yerindeki mal ve varlıklarına el konulabilir ve İsrail rejimine silah ambargosu uygulanabilir. Ancak mevcut durumda bu tür önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda çok net bir perspektif yok.

Dünya, bu tür önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda ciddi anlamda aktif. Filistin milleti ve Siyonistlere karşı. İsrail rejimine karşı ciddi bir baskı unsuru haline gelen bir konu. Bu arada, Netanyahu ve İsrail rejiminin Gazze halkına karşı işlediği suçlar nedeniyle Batılı güçlerden talihsiz yeşil ışıklar aldığını bilmek önemli.

Ancak Batı’nın Netanyahu’ya ve İsrail rejimine verdiği destek dikkate alınsa bile durum onlar için hiç de iyi değil. Şimdi Suriye’den, Lübnan’dan ve diğer bölgelerden İsrail rejimine yönelik operasyonlara tanık oluyoruz. Bana göre Netanyahu Gazze savaşını bir kendini koruma olayı olarak görüyor. Ne yazık ki Batı’nın da eşlik ettiği bir denklem.

Sonunda şunu belirtti: Halk ve Filistin direnişi şunu bilmeli: Mescid-i Aksa’da çok sayıda insan var. Dünyanın bir kesimi, özellikle de genç kuşaklar, onları ve İsrail rejimine karşı mücadelelerini destekliyor ve bu konuda oldukça net ve kararlılar.

mesajın sonu/