Türk Dışişleri Bakanı neden Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ni tehdit etti?
Hakan Fidan'ın doğrudan "Kürdistan Yurtseverler Birliği" partisinden bahsetmesi ve bu partiye yönelik tehdit açıklaması, Ankara'nın Erbil ve Süleymaniye liderlerine yönelik farklı yaklaşımını gösteriyor. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, askeri güçler ve Türk güvenliği Güçleri terör örgütü PKK ile birçok cephede savaş halindeyken, TBMM’de Irak Kürdistanı’nın iki büyük partisinin konuşulması Türk medyasının ve siyasi çevrelerin dikkatini çekti.
Hakan Görevdeki Dışişleri Bakanı ve Met İstihbarat Teşkilatı’nın eski başkanı Fidan, Milli Savunma Bakanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte Meclis’e giderek PKK ile çatışmanın spesifik boyutlarını ve koşullarını milletvekillerine anlattı.
Birçok analist, adı geçen her iki yetkilinin açıklamalarında her şeyden çok terörle mücadele için gerekli rakamlara ve kredilere yer verilmesini bekliyordu. Ancak Fidan, PKK’yla mücadele sürecine ilişkin bir konuşma yaptığında, Irak’taki iki Kürt partisinden birine anlamlı ve doğrudan atıfta bulunması tartışmalı hale geldi.
Artık uzmanlar, Fidan’ın PKK’ya doğrudan atıfta bulunmasının “Kürdistan Yurtseverler Birliği” partisi ve bu partiye yönelik tehditlerin açıklanması, Ankara’nın Erbil ve Süleymaniye liderlerine yönelik farklı yaklaşımını gösteriyor.
Yıllardır Irak Kürdistan Bölgesi’nde liderliğindeki Yurtsever Birlik Partisi, Celal Talabani’nin oğulları ve Kürdistan Demokrat Partisi veya Mesut Barzani liderliğindeki parti iktidarda.
Kürdistan Bölgesi tek bir bölge olmasına ve Irak topraklarının bir parçası olmasına rağmen Federal Irak çerçevesinde ama pratikte dört vilayeti iki parti arasında bölünmüş durumda. Böylelikle Dohuk ve Erbil vilayetleri tamamen Barzani ailesinin, Halepçe ve Süleymani vilayetleri ise tamamen Talabani ailesinin kontrolüne geçmiş oldu.
Bu iki ailenin siyasetçilerinin ve askerlerinin karşı tarafın topraklarında faaliyet göstermesine izin verilmiyor. Barzani toprakları Türkiye sınırına yakın bir konumdadır ve Kürdistan Demokrat Partisi veya Partisi son kırk yıldır her zaman PKK ile savaş halinde olmuş ve Türkiye ile işbirliği yapmıştır.
Fidan’ın Talabani’yle ne alakası var?
Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, TBMM’nin genel salonunda yaptığı konuşma Talabani’yi adeta tehdit etti. Celal Talabani’nin en büyük oğlu Bafel, babasının ölümünden sonra partinin liderliğini üstlenen kişidir ve kardeşi Qabad da Mesrur Barzani’nin kabinesinde başbakan yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Kısa bir süre önce, Suriye terör örgütü P.K.K’nin başkanları ve komutanları ziyaret ederek bu eylemi Türkiye’nin öfkesine neden oldu.
Fidan’ın konuşmasında kendisini adeta tehdit ettiği ve Ankara’nın Süleymaniye’ye mesaj gönderdiği söyleniyor. PKK ile işbirliğinin derinleştirilmesinin Süleymaniye Havalimanı’na ve Yurtsever Birlik Partisi’nin ekonomik durumuna büyük zarar vereceğini duyurdu.
Abd al-Qadir Salvi, Hürriyet analistlerinden Erdoğan’la yakın ilişkisi olan ve onunla hızlı ve doğrudan iletişim kurabilen gazete Diazard, Fidan’ın şu sözleriyle ilgili şunları söyledi: “Fidan parlamentoda övgüsüz bir açıklama yaptı: Süleymaniye’ye yönelik yaptırımlarımız devam ediyor ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin tavrını değiştirmezse” PKK’ya karşı destekleyici tutum sergiliyor, daha fazla önlem almaktan çekiniyor. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanının bunu söylemesi çok önemli. Bölgede önemli bir istihbarat teşkilatının başında olan, Yurtseverler Birliği’ni ve Bafel Talabani’yi tanıyan aynı bakan. Artık Fidan’ın deyimiyle Birlik ile PKK arasındaki özel ilişkiler ve Bafel Talabani’nin bu grubun liderleriyle sık sık yaptığı görüşmeler ilgi odağı haline geldi. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin eski lideri Celal Talabani’nin en büyük oğlu ve PKK komutanlarıyla düzenli görüştüğünü herkes biliyor. Bafel Talabani, Celal Talabani’nin ölümünün ardından bir süreliğine yetkilerini Lahor Şeyh Jangi (Mam Celal’in üvey kardeşi) ile paylaşmak zorunda kaldı. Ancak iki kuzenin ortak yönetimi uzun sürmedi. Bafel, 2020 yılında Lahor’u darbe girişimi ve ihanetle suçlayarak iktidarı tamamen ele geçirdi. Tabii Amerika’nın da desteği var. Amerikan desteğinin devam etmesi Taliban’ın gücünün güçlenmesindeki en büyük etkendir. ABD, Türkiye ile daha iyi ilişkilere sahip olan Barzani ailesine karşı Talabani tamponunu kullanıyor ve tampon aynı zamanda PKK’nın Süleymaniye’de faaliyet göstermesine de alan açıyor.
Abd al-Qadir Salvi devam ediyor: Analitik not olarak fotoğrafı yukarıya yerleştirdi ve bu fotoğrafın önemini anlatırken şunları yazdı: “Belki daha önce sadece Amerikalı Bert McGurk’ün Baffle’la buluşma fotoğrafına bakmıştık ve bunu önemli bir fotoğraf olarak değerlendirmiştik. Ama bu fotoğraf çok daha önemli. Bu fotoğrafta Amerikalı Tümgeneral McFarlane Kuzey Suriye’ye giderek bu gezisinde Bafel Talabani’yi de yanına almış ve Mazlum Abdi’nin yanında duruyorlar. Mazlum Abdi, Suriye Demokratik Güçleri’nin komutanı ve Donald Trump’ın General Abdi dediği kişiyle aynı kişi. Bu resme bak. Amerikalı general sağımızda PKK, solumuzda Kürdistan Yurtseverler Birliği olduğu mesajını veriyor.
Sormak lazım: Bafel Talabani’nin elinde ne var? K.K. koyar mı? Cevap şu: 1- PKK’nın Türkiye’ye yönelik faaliyetlerine Süleymaniye’de güvenli bölge oluşturuyor. 2- PKK’nın Süleymaniye Havalimanı’nı kullanmasına olanak sağlıyor. 3- Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin özel kuvvetlerinin Peşmerge saflarında PKK’lıların eğitilmesine olanak sağlıyor. 4. Bafel, PKK’dan Süleymaniye’de hastane kurmasını istedi. 5- Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne yakın olan Kerkük Valisi PKK’yı bölgeye davet ederek Sincar’a yerleşmesine izin verdi, partisi PKK’dır. Öte yandan kardeşi Qabad da önemli. Aynı zamanda Londra’daki Kingston Üniversitesi’nden mezun olması, Irak’ın işgali sırasında Yurtseverler Birliği güçleri ile Amerikan askerleri arasında irtibat subayı olarak görev yapması, Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin uzun süre Amerika’daki temsilcisi olması ve Babası Siyonist rejimin liderlerinden Sherry Kraham, evli, evli.” Salvi, son olarak Türkiye’nin hava sahasını Yurtsever Birlik Partisi’ne kapattığını ve Süleymaniye’den uçuşların uzun süredir devam ettiğini belirtti. İstanbul ve diğer Türk şehirlerine seferler durduruldu. Çünkü Yurtsever Birlik Partisi’nin siyasi ve mali yaptırımı önemli bir siyasi-güvenlik meselesi haline geldi ve Fidan, Bafel Talabani’yi PKK’ya destek vermeye devam etmesi halinde durumun daha da kötüleşeceği konusunda uyardı.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |