İsrail Hamas’ın şartlarını kabul ediyor mu?
Kamuoyunun ve iktidardaki muhalefet partilerinin baskıları sonrasında İsrailli esirlerin savaş yoluyla Gazze'den kurtarılamayacağına inananların arasına artık İsrail ordusu da katıldı. Netanyahu eskisinden daha da yalnızlaştı ve Hamas'ın şartlarını kabul etmekten başka çaresi kalmayabilir. |
Fars Haber Ajansı Uluslararası Grubu – Analitik not; İsrail rejim televizyonunun 12. kanalı, 20 Ocak Cumartesi günü, Tel Aviv’in önerilerine yanıt olarak Hamas’ın tutuklu değişimine ilişkin koşulları açıkladığını bildirdi. Hamas ise yanıtında İsraillilerin duymak istediklerine dair hiçbir şey söylemedi; Bu, Hamas’ın veya liderlerinin Gazze Şeridi’nden ayrılmayacağı anlamına geliyor.
Raporlara göre Hamas’ın şartları arasında, düşmanlıkların tamamen durdurulması, savaşa dönmeme garantisiyle ordunun Gazze Şeridi’nden çekilmesi ve son olarak da savaşmama garantisi verilmesi yer alıyor. Hamas liderlerini hedef alın. Bunun bedeli İsrailli tutukluların özgürlüğüdür. Elbette Hamas, tutukluların serbest bırakılmasının İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılmasına aykırı olduğunu, bunun da bir başka koşul olduğunu daha önce birçok kez ifade etmişti.
Savaşın üzerinden 107 gün geçti ve Benjamin Netanyahu ile üç üyeli savaş konseyi (Netanyahu, Gantz ve Gallant) hâlâ her gece gazetecilerin önünde amacının, Mahkumları iade edin ve Hamas’ı yok edin. Ancak her iki hedefte de başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda birçok esirin ölümüne de neden oldu.
Böyle bir durumda üç kişilik savaş konseyi içinde ve İsrail partileri arasında farklılıklar artmış, bu farklılıklar yavaş yavaş ordu içinde ve hatta aktif ordunun komutanları arasında da ortaya çıkmıştır. Gazze’deki tugaylar. Binyamin Netanyahu dikkat çekici bir başarı elde etmek için savaşın sürdürülmesinde ısrar ederken, New York Times isimlerini açıklamayan dört üst düzey ordu yetkilisinden alıntı yaparak şunları yazdı: İki savaş hedefini araştırmak mümkün değil aynı zamanda. Hamas’ı yok edip rehineleri serbest bırakmak mümkün değil…; Hamas’ı yok etmeyi amaçlayan uzun süreli bir savaş büyük olasılıkla rehinelerin canına mal olacak. Rehinelerin iadesi askeri değil diplomatik yollarla mümkün.
Öte yandan iktidarda kalmasını savaşın devamında gören Netanyahu’nun siyasi cephesi ise savaşın devamında ısrar ediyor. Siyasi ve Güvenlik İşleri Bakanı (Güvenlik Kabinesi üyesi) Gudavot Sa’er bu habere yanıt olarak şunları söyledi: “Elbette bu koşulları kabul etmeyeceğiz çünkü bu bölgede yaşamak istiyoruz”.
Netanyahu cephesinin muhalifleri ve hepsinin başında Yesh Atid partisinin (bir gelecek var) başkanı Yair Lapid, Netanyahu’ya karşı olduğunu açıkladı ve ona şöyle dedi: “Eğer Hamas’ı yok etmek istiyorsanız önce kaçırılanları (Gazze’den) çıkarmalısınız. Zaten Knesset’te de söyledim ve bizzat Başbakan’a da, ne kadar acı verici olursa olsun, [tutukluların serbest bırakılmasına yönelik] her türlü anlaşmayı desteklediğimizi söyledim. Bedeli ne olursa olsun, olsun.
İsrail’deki sorun oldukça açık. İsrailli mahkumlar yalnızca savaş ve askeri saldırı nedeniyle serbest bırakılamaz, aynı zamanda öldürülebilirler. Ketaib El Kassam ve sözcüsü Ebu Ubeyde’nin savaş sırasında defalarca dile getirdiği şey budur. New York Times’ın İsrail ordusundaki dört yetkiliden aktardığı habere göre, ordunun da askeri bir saldırıyla tutukluları serbest bırakamayacağını, yalnızca naaşlarını ailelerine teslim edebileceğini anladığı açık.
Lapid de bunu anladı. Çünkü 30 Ekim’de İsrail Hamas’ın liderlerinden ve komutanlarından altısına suikast düzenleyene kadar savaşın devam edeceğini söyledi. Ancak artık aradan 107 gün geçtikten sonra açıklanan hedeflerin gerçekleştirilemeyeceği anlaşılmış, aileleri Tel Aviv’de gösterilerini yoğunlaştıran İsrailli tutsaklar, esirlerinin geri dönmesini istiyor ve savaşın durdurulması gerekiyor. Hamas’ın ve Gazze’deki direniş gruplarının taleplerine boyun eğeceğiz. Lapid’e göre İsrailli mahkumların geri dönüşünün bedeli ne kadar acı verici olursa olsun, İsrail er ya da geç bunu kabul etmek zorunda kalacak. Netanyahu’nun savaşın son gününe kadar direnip iktidarda kalıp kalamayacağı henüz belli değil. Açık olan nokta, er ya da geç esir değişimini kabul edeceği ve savaşı durduracağıdır; ancak daha önemli olan soru, bunun acısına ne kadar katlanmak istediğidir.
mesajın sonu/p
Kaynak | Fars Haber Ajansı |