Manş Denizi’nde mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi de kayıp
Çarşamba günü Calais yakınlarında Manş Denizi'nde mültecileri taşıyan bir teknenin alabora olması sonucu en az bir göçmen öldü, iki kişi de kayıp. |
Uluslararası grubun Tasnim haber ajansı’ndan alıntı yapan raporuna göre Tagus Anseiger gazetesinin haberine göre, Çarşamba günü Calais yakınlarında bir göçmen, küçük bir tekneyle Kuzey Fransa’dan İngiltere’ye doğru Manş Denizi’ni geçerken hayatını kaybetti. Denizcilik İdaresi’ne göre iki göçmen daha kayıp. Helikopterle denizde yüzerken görülen şahıslar, ancak kötü hava koşulları nedeniyle takip edilemedi. Fransız kurtarma ekipleri dört farklı operasyonda toplamda 179 kişiyi denizdeki acil durumlardan kurtardı. Bazıları şiddetli donma nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Çok sayıda göçmen uzun süredir Fransa’nın kuzey kıyısından Manş Denizi’ni lastik botlarla geçiyor. Britanya’ya ulaşmak için. Kaçakçıların düzenlediği bu geçişlerde göçmenler sıklıkla ölüyor. Fransa, 2018’den bu yana Londra’nın mali desteğiyle bölgedeki göçmenlere karşı önlemler alıyor. İngiliz sınır muhafızları ve Avrupa sınır koruma kurumu Frontex de bu alanda daha yakın işbirliği yapmak istiyor. Göçmenler ve mülteciler için durum her zamankinden daha ölümcül hale geldi.
Birleşmiş Milletler’e göre 2023’ün başından bu yana binlerce göçmen ve mülteci Akdeniz’i geçmeye çalışıyor, Avrupa’ya ulaşmak için ya ölüyor ya da kayboluyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü, 2014’ten bu yana 28 binden fazla kişinin Avrupa’ya ulaşmaya çalıştığını ve Akdeniz’de hayatını kaybettiğini tahmin ediyor.
Farklı kuruluşlar bu istatistiğe dikkat çekerek, sığınmacıların gerçek ölüm ve kaybolma sayısının kayıtlı vakalardan çok daha yüksek olduğunu vurguladı; Çünkü Avrupa rotalarında sığınmacıların ve göçmenlerin öldüğü ve kaybolduğu birçok vaka kaydedilmedi.
Ancak göç, Avrupa Birliği ve Avrupa’da çözülmemiş bir kriz olmaya devam ediyor. Birlik, bu krizi çözmek ve sığınmacıların mağduriyetlerini azaltmak amacıyla, göçmenlerin girişine yönelik yasal yollar oluşturmak yerine, bu ezilen grup üzerindeki baskıyı artırmaya devam ediyor ve onlara yönelik daha sıkı politikaları gündeme getiriyor.
Yıllarca süren tartışmalardan sonra, AB ülkeleri ve parlamento temsilcileri geçen yılın sonunda iltica sistemindeki temel reformlar ve mültecilere yönelik kısıtlamaların sıkılaştırılması konusunda anlaşmaya vardı.
Bu anlaşmaya dayanarak, gelecekte Avrupa Birliği’nin dış sınırlarında tek tip sınır prosedürlerinin uygulanması gerekmektedir. Özellikle nispeten güvenli kabul edilen ülkelerdeki insanlara karşı daha sert davranma planları var. Buna göre sığınma talebine ilişkin bir karar verilinceye kadar kişilerin hapishane benzeri koşullar altında gözaltı kamplarında barındırılabilmesi gerekiyor.
Bu plana göre, AB ülkeleri arasında destek arayan sığınmacıların dağılımı “dayanışma mekanizması”yla yeniden düzenlenecek. Mültecileri kabul etmek istemeyen ülkelerin, örneğin nakit ödeme şeklinde başka destekler sunması gerekiyor. Buna dayanarak, reddedilen sığınmacıların gelecekte güvenli üçüncü ülkelere de kolayca sınır dışı edilmeleri gerekiyor. Onlar, sığınmacıları tedavi etmeye devam ediyor.
mesajın sonu /
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |