Get News Fast
AvrasyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Erbakan’ın öğrencileri “D8″i yeniden canlandırmak istedi.

Türkiye İslami Saadat Partisi, Gazze'de yaşananlar göz önüne alındığında, İslam dünyasının her şeyden çok "D8" gibi güçlü bir kuruma ihtiyacı olduğunu açıkladı.
– Uluslararası haberler –

Uluslararası grup Tasnim Haber Ajansı’na göre, yıldönümüne yalnızca birkaç gün kala Darbe Türkiye 1997 yılında merhum Necmuddin Arbakan’ın öğrencileri “D8″i yeniden canlandırmak istemiş ve yeniden faaliyete geçirilmesini Türkiye ve bölge için gerekli görmüştür. Gazze’de yaşananlar için İslam dünyasının “D8” gibi güçlü bir kuruma daha çok ihtiyacı var. herhangi bir şey.

Saadat partisinin lideri ve merhum Başbakan Erbakan’ın İslamcılığın eski öğrencilerinden biri olan, darbe generallerinin emriyle Laik Türkiye’ye gönderilen Tamel Karameloğlu, 1997’de görevden alındı. Erdoğan’ı sert bir dille eleştirerek, şunları söyledi: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesinin üzerinden 22 yıl geçti ve Erdoğan 8. Gün’den bir kez bile bahsetmeye yanaşmadı. Sizce ustamız D8 organizasyonunu neden kurdu? Eğer o örgüt yeniden canlansaydı, Siyonistler Müslüman çocukları bu kadar kolay katledebilir miydi?” Uploaded/Image/1402/12/14/1402121412361983729542974.jpg”/>
Saadat Partisi lideri şöyle devam etti: “Ortadoğu yanıyor. Bu suçun asıl faili ve faili ise Siyonist rejimdir. Rahmetli hocamız Arbakan Bey’e göre o sadece zorun dilinden anlıyor. Ülkemizin bu acı durumda İsrail’le iş yapması, sadece Gazze meselesine sempati göstermesi doğru değil. D-8 teşkilatının boşluğunu, yokluğunu hissettiğimiz gündür. Artık D-8 ülkeleri liderlerinin bir araya gelerek İsrail’e karşı ortak ve kararlı bir tavır almalarının zamanı geldi.” Arbakan ve gelişmekte olan Müslüman ülke işbirliği fikri

İngiliz The Independence gazetesi yayınladı. Erbakan’ın başbakanlığa atandığı haberi “Osmanlı’nın Dönüşü” başlığıyla gündeme geldi. 19 Ağustos 1375’te ilk yurt dışı gezisini İran’a yapan Başbakan Arbakan, İran’la işbirliğinin Türkiye için hayati önem taşıdığı mesajını verdi.

İlgili Haberler

Daha sonra Pakistan, Singapur, Malezya ve Endonezya’yı ziyaret etti. Bu gezi sırasında İran’la doğalgaz, petrol ve enerji işbirliği alanında anlaşmalar yapıldı. Bu ziyaretler aslında D-8’in temellerini attı. Bir süre sonra Türkiye, İran, Bangladeş, Mısır, Endonezya, Malezya, Nijerya ve Pakistan’ın işbirliğine dayanan bir örgüt olarak D-8 veya sekiz gelişmekte olan ülke oluşturuldu. 15 Haziran 1997’de İstanbul’da yapılan Zirve’de dönemin Başbakanı Prof. Nejmuddin Erbakan bu örgütün kurulmasının ana teklifçisi olmuş, dönemin İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani de destek vermişti. bu fikir.

کشور ترکیه ,

İlk etapta 8 ülke olarak önerilen bu grubun, orta vadede önce 20, ardından 80 ülkeyi kendi çatısı altında birleştirmesi planlanıyordu.

Öyle bir plan vardı ki; D-8’de olmak, her ülkenin üyenin sorumluluk alanını ve spesifik eksenini ilerletmesi gerekiyor. Bu ülkelerin kendi ürünlerini üreterek birbirleriyle ticareti geliştirmeleri ve Batılı ülkelerin sömürgeleştirme aracı haline gelmemeleri gerekiyordu.

İlk istasyonda 5 üye ülke için aşağıdaki eksenler tanımlandı:
İran: Bilim üretme ve birinci sınıf teknolojiye ulaşma yolundaki çaba.
Türkiye: Modern endüstrilere dikkat ve sağlık ve çevreye odaklanma.
Endonezya: yoksullukla mücadele, insan kaynaklarının eğitimi ve insan kaynaklarına dikkat havacılık bilgisi.
/> Malezya: finans, bankacılık ve özelleştirmeye odaklanın.
Nijerya: Enerji alanında büyük güç olmak.
Yukarıdaki eksenlere dikkat edilmesi, bu hedeflerin belirlenmesinde ülkelerin yetenek ve potansiyelinin de dikkate alındığını ve İran’ın özel bir yere sahip olduğunu göstermektedir.

8. Gün sadece başlangıçtı…

İncele Erbakan’ın fikirleri onun İslam ülkelerinin birliği konusunda özel bir modele sahip olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği’nin bağımsız bir savunma gücü olmadığı için kendisini NATO çerçevesinde sürdürmek zorunda olduğuna inanıyordu. Bu nedenle İslam ülkelerinin de askeri paktı düşünmesi gerekiyor.

Erbakan açısından D-8 sadece ekonomik bir birlik değil, siyasi görüşlere göre üye devletlerin de içinde yer aldığı bir örgüt olabilir. kavramlarına, insan haklarına ve manevi değerlere özel önem veriyor ve şu eksenlere odaklanıyor: Savaşın olmaması ve barışın hoş karşılanması, çatışma yerine diyaloğun desteklenmesi, çifte standart yerine adaletin desteklenmesi, ayrımcılık ve üstünlük yerine eşitliğin dahil edilmesi, sömürgecilik yerine özgürlük ve özgürlük. Tahakküm ve despotizm yerine insan hakları. .jpg”/>
Söz konusu grubun İran, Türkiye, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Nijerya ve Mısır gibi üyelerinin isimlerini tekrar incelediğimizde coğrafi kapsamını hatırlıyoruz. Bu ülkelerin nüfuslarının büyük olması, hammadde ve insan kaynaklarının bulunması ve işbirliğinin devam etmesi büyük değişiklikleri beraberinde getirebilir. Özellikle ülkelerin dolar yerine takas ticaret yöntemini kullanması ve daha sonra ortak para birimi yaratması şartıyla.

Arbakan’dan sonra D-8 neden toplanmadı?

boyutlar 2001’deki Fazilet Partisi Kongresi ile Abdullah Gül, Erdoğan ve diğerlerinin efendileri Arbakan’dan ayrılması ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurulması arasındaki temel fark, Doğu ve Batı meselesiydi. Göl ve diğerleri, Erbakan’ın özel ilgi gösterdiğine inanıyorlardı. İslam dünyasına dönmesi, Doğu’ya dönmesi, Batı’ya ve NATO’ya karşı sert tavırlar alması Türkiye’yi zor durumda bırakmıştır ve bu politikadan vazgeçilmesi gerekmektedir.

Gül, Erdoğan ve diğerleri Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucuları olarak Erbakan’ın öğrencileri ve arkadaşlarından ayrılan yoldaşların, 1997 darbesinin Erbakan’ın doğu ekseni düşüncesine laiklerin yurt içindeki tepkisi olduğuna ve bu yolun devam etmesi halinde Türkiye’nin yurtdışında da sert tepkilerle karşı karşıya kalacağına inandıkları, Türkiye, İslam Ümmeti ve Gelişmekte Olan 8 İslam Ülkesi Grubu’nun kurulması gibi kavramları düşünmek yerine, Batı ile dostluğa ve serbest piyasa politikasına bağlılığını ve bağlılığını ifade etmelidir.

mesajın sonu/

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Başa dön tuşu