Türkiye’nin İsrail rejimiyle ticarete devam etme konusundaki bariz çelişkisi
Ankara'daki bazı medya kuruluşları resmi belgeleri yayınlayarak Siyonist rejimin ordusunun ihtiyaç duyduğu barutun dahi Türkiye tarafından karşılandığını ortaya koydu. |
Ancak bakanın net bir açıklaması yok ve sorulardan kaçmanın bir yolunu arıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ikiyüzlü bir yaklaşım benimsediği için karşı çıkan bazı siyasetçiler İsrail’i suçladılar ve İsrail’e hiçbir malın ihraç edilmemesini açıkça emretmesini istediler.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin birçok lideri, Türkiye’den İsrail’e yapılan mal ihracatını özel sektöre bağlamaya çalıştı ve Erdoğan karşıtı Kemalist tüccarların İsrail’e mal sattığını iddia etti.
p Ancak İslamcı gazete National Gazete’nin belge ve bilgileri, İsrail’e mal satan tüm tüccar ve ihracatçıların “Mosiad” adıyla bilinen Anadolu Tüccarlar Birliği’ne üye olduğunu gösteriyordu. Musyad, Batıcı Tosiad iş grubuna karşı kurulmuş, Erdoğan’ın dostu zengin İslamcılardan oluşan bir iş grubudur.
Türkiye’den İsrail’e mal ihracatının devam etmesi Erdoğan hükümetine yönelik eleştirilere neden olduğu bir durumda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sözcüsü ve Erdoğan’ın sırdaşlarından biri olan iktidar partisi Ömer Çelik, tuhaf bir konuyu gündeme getirdi.
Türk diplomatik sisteminin onayda önemli bir rol oynadığını iddia etti. Gazze’de ateşkesin uygulanmasına ilişkin Güvenlik Konseyi kararı. Türk hükümeti her zaman Filistin’de mazlumların yanında olduğunu gösterdi. Türkiye İsrail’e barut bile sağlıyor. Ankara her gün bu fotoğrafı ve ön sayfanın manşetini yayınladı. İsrail’le ticaret konusuna gelince.
Gazetenin sağ tarafındaki manşette şöyle yazıyor: “Türkiye’den İsrail’e barut bile ihraç ediliyor.”
>
Bu gazete Ticaret Bakanlığı’nın İsrail’e barut ve silah ihracatını gösteren resmi bilgilerini yayınladı. Sağdaki manşette ise şöyle bir manşet var: “Avrupa gibi bile davranamadık”.
Bu manşetin açıklamasında ayrıca şunlar belirtiliyor: Avrupa ülkeleri İtalya, Hollanda ve İspanya, İsrail’e silah ihracatını durdurdu. Kanada da böyle bir karar aldı ama Türkiye İsrail’e hâlâ barut, dikenli tel ve bomba üretimi için gerekli çeliği ihraç ediyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilisi Osman Nouri Kabak Tepe, bir televizyon röportajında şunları söyledi: “Bazı sahte ve montajlanmış fotoğraf ve bilgiler, İsrail’e mal gönderdiğimizi iddia ediyor.”
Ancak, Program sunucusu, tamamı “Türkiye Ulusal İstatistik Merkezi” mührünü taşıyan ve İsrail’e mal ihracatının gerçekliğini kanıtlayan belge ve bilgileri programın konuğuna sakin bir şekilde gösterdi. Sanal ortamda üretiliyor ve gerçeği temsil edemez. Ancak başka bir programda muhabirler aynı konuyu Ticaret Bakanı Omar Polad’a da gündeme getirip onu köşeye sıkıştırdılar.
Cevabı şuydu: “Görünüşe göre sevkiyat yapmışız. Ama barut değildi. Çakmak gazı ve avlanmayla ilgili bazı ihtiyaçlar olduğunu düşünüyorum.
İsrail ile ticaretle ilgili Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Polad, 7 Ekim’den bu yana İsrail ile karşılıklı ticaretimizin yüzde 50’den fazla azaldığını kaydetti.
Fakat Ulusal İstatistik Merkezi’nin resmi verileri ne bir azalma ne de bir kırılmanın olmadığını gösterdi. TÜİK verilerine göre 2024 yılının ilk üç ayında Türkiye’den İsrail’e 1,1 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Yılın tamamına baktığımızda Türkiye, 2023’te İsrail’e 5,43 milyar dolar ihracat yaptı.
Cumhurbaşkanlığı makamının da ihracatı reddetmek için sahaya girmesi ve barut ihracatını av tüfekleri, balıkçılık malzemeleri, yangın söndürme malzemeleri, kibritler, piroforik alaşımlar, yanıcı maddeler ve jellerin yedek parça ve aksesuarlarının ihracatı olarak kabul etmesi noktasına geldi. Sial Fandak duyurdu.
Muhalifler ne diyor?
Gerçek şu ki, Erdoğan’ın muhaliflerinden çok azı Türkiye ile Siyonist arasındaki ilişkiler hakkında yorum yapıyor rejim.. Neden? Çünkü liberal, sosyal demokrat, milliyetçi ve hatta bazı milliyetçi akımlar İsrail’e karşı ciddi bir tavır almıyor, İsrail’in suçlarını da görmezden geliyor. Ancak Erdoğan’ın muhaliflerinin geniş yelpazesinde iki parti diğerlerinden daha fazla İsrail aleyhinde konuşuyor: Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi ve Erdoğan, Gül ve diğerlerinin de aralarında bulunduğu Türkiye’nin merhum İslamcı Başbakanı Temel Karameloğlu liderliğindeki Saadat Partisi. İktidar partisinin liderlerinin hepsi ortaya çıktı, her zaman İsrail’in karşısında durdu ama Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki öğrencileri bu geleneği terk ederek Siyonistlerle dost oldular.
Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki, Türkiye ile Siyonist rejim arasında çeşitli siyasi, güvenlik ve ticari alanlardaki yaygın ilişkiler, hâlâ bu ülkenin İslam dünyası ve bölgedeki önemli sorunlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi, Müslüman savaşçıları savunma siyasi geleneğine dayanarak her zaman Filistinlilerin yanında olduğunu ve İsrail’e karşı tavır aldığını iddia etti.
Fakat pratikte, Diplomatik ekibin en büyük enerjisi Erdoğan’ın çevresi son birkaç yıldır Ankara ile Siyonist rejim arasındaki ilişkileri normalleştirmeye ve bu ticari ilişkinin mali çıkarlarına zarar vermemeye odaklanmıştı.
son mesaj/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |