Alman vatandaşlarında giderek artan yoksulluk tehlikesi gizleniyor
İstatistikler, birçok Alman vatandaşı için yoksulluğun artması tehlikesinin gizlendiğini ve aynı zamanda bu ülkede zengin ile fakir arasındaki uçurumun da arttığını gösteriyor. |
Uluslararası Tasnim haber ajansının raporuna göre, yayın ” Focus bir makalede şunları yazdı: Almanya’daki istatistiklere göre Alman nüfusunun yüzde 21,2’si yoksulluk veya sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya. Bu istatistik yaklaşık 17,7 milyon kişiyi kapsıyor. Sosyal araştırmacı Andreas Hertoks, Federal İstatistik Ofisi’nin mevcut rakamlarını analiz ediyor ve Alman refah devletinin rolünü sorguluyor.
Almanya Federal İstatistik Ofisi’nin en son verilerine dayanmaktadır. Alman nüfusunun yüzde 21,2’si yoksulluk ya da sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya. Bu rakamlar, her yıl yaklaşık 40.000 hanenin mikro nüfus sayımı şeklinde araştırıldığı 2023 Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi’nden (EU-SILC) alınmıştır.
Deneyimler aynı zamanda yoksulluğun etkilenen insanlar için çok büyük sonuçlar doğurduğunu da göstermiştir. Mali yük genellikle “zihinsel ve belki de fiziksel strese” yol açar. Bu kişilerde hem beslenme durumu hem de sağlık durumu genellikle yüksek gelir gruplarına göre daha kötüdür ve reddedilme ve utanç duyguları bu grupta yaygındır. Sadece gelir nedeniyle işlere katılım çoğu zaman mümkün olmuyor.
Almanya’da zengin ve fakir arasında büyüyen uçurum
Almanya’daki WirthschaftsWoche gazetesi de Almanya’da zengin ile fakir arasında büyüyen uçuruma değinerek şunları yazdı: Bundesbank 2009’dan beri hanelerin zenginliği ve bu zenginliğin nasıl geliştiğine ilişkin veriler topluyor. Almanya’da dağılıma dayalı bilançoyla birlikte, bireysel hanehalkı servetinin üç aylık analizine olanak tanıyan yeni bir veri seti ortaya çıktı.
Bu bilançonun sonuçları, bunun nasıl olduğunu gösteriyor. Almanların çeşitli tasarrufları oluşuyor. Buna göre, daha yoksul haneler çoğunlukla mevduat ve sigorta talepleri gibi düşük riskli yatırım türlerine güvenirken, daha varlıklı Almanlar ise ağırlıklı olarak hisse senedi, gayrimenkul veya ticari varlıklar gibi sermaye piyasası araçlarına yatırım yapıyor
<. p style="text-align:justify">Bu anketin uzmanlarına göre, son birkaç yılda Almanya’daki servet eşitsizliğinde bir azalma gördük.
Bu inceleme sırasında net varlıkların neredeyse iki katına çıktığı doğrudur. Ancak uzmanlar, 2021’in sonundan bu yana tüm varlık gruplarında, özellikle de nüfusun yoksul yarısındaki büyüme oranlarının keskin bir şekilde düştüğünü gözlemledi. Bundesbank bunu, diğer şeylerin yanı sıra, değerleme değişiklikleri nedeniyle sigorta taleplerinin keskin bir şekilde düşmesine bağlıyor.
Bu, 2022’nin sonundan itibaren hisse senedinin Hane halkı sayısı Yoksulların toplam net serveti bir kez daha azaldı ve bu nedenle eşitsizlik yeniden arttı. Bundesbank’ın verilerine göre eşitsizlikteki bu artışın son dönemdeki yüksek enflasyon oranlarına, sıkı para politikalarına ve zayıf ekonomik büyümeye bağlanması gerekiyor. Almanların yüzde 10’u şu anda tüm net servetin yaklaşık yüzde 61’ine sahip. Yarıdan azı hâlâ yaklaşık yüzde 2,3’e sahip.
Zenginliğin ne ölçüde eşit olarak dağıtıldığı, istatistiksel bir ölçüm olan Gini katsayısı kullanılarak görülebilir. Perspektife koymak gerekirse: Yüzde 0’lık bir Gini değeri herkesin aynı gelire sahip olduğu anlamına gelirken yüzde 100 ise tam tersini gösterir. Almanya ise şu anda gelir farkı açısından ilk sırada yer alıyor.
Bundesbank’ın raporuna göre Avrupalı üye ülkelerin Gini katsayıları yüzde 56 ile 77 arasında. Almanya yüzde 77 ile ilk sırada yer alırken onu Letonya ve Finlandiya takip ediyor. Avro Bölgesi ortalaması ise %71,5. Hesaplamalara göre varlıklar Slovakya, Malta ve Kıbrıs’ta özellikle eşit bir şekilde dağılmış durumda.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |