Türkiye’nin başarısızlığa uğramasının 12 nedeni
Uluslararası enerji ve ekonomi uzmanlarından biri, Türkiye'nin 2023 vizyon belgesindeki hedeflere ulaşamamasının ardından 20230 vizyonunu bir an önce derleyip yayınlaması gerektiğine inanıyor. |
Uluslararası Tasnim News grubuna göre, Türkiye’de bugünlerde herkes ekonomik krizden bahsediyor. vurdular Enflasyonun en yüksek seviyeye ulaşması nedeniyle her 1 ABD doları 33 liraya denk gelirken, 1 litre benzinin fiyatı da 40 lirayı aştı. Ancak Erdoğan hükümeti ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu durumu aşacak kesin bir yol haritası yok.
Uluslararası enerji ve ekonomi uzmanlarından biri, Türkiye’nin 2023 vizyon belgesindeki hedeflere ulaşamamasının ardından 2030 vizyonunu bir an önce derleyip yayınlaması gerektiğine inanıyor.
Mehmet Oğutçi, Türkiye’de ekonomi mezunu, İngiltere ve Amerika’da, Turgut Özal döneminde Başbakanlık danışmanlığı yapmış, daha sonra birçok ülkede büyükelçilik yapmıştır.
Şu anda petrol ve enerjiyle ilgili en önemli gruplardan birinin yöneticisidir. Londra’da ve çalışmaları enerji, Orta Doğu ve Orta Asya’ya odaklanmıştır. İngilizce ve Fransızca’nın yanı sıra iyi derecede Çince de bilen Ogutchi, ülkelerin ekonomik planlamasıyla ilgili birçok kitap yazmıştır.
Aşağıdaki notta Türkiye’nin temel yapısal sorunlarını incelemiştir:
Türkiye’nin yeni bir plana ihtiyacı var
Görünüşte Türkiye’nin pek çok ekonomik sorunu var. Ama gerçek şu ki Türkiye çok zengin bir ülke. Ancak yeni bir 2030 vizyonuna ihtiyacı var. Gerçekten öyle. Mülteciler hariç tutulduğunda bile 85 milyon nüfusumuzla dünya liginde orta sıklette bir ülkeyiz.
Geçen yıl GSYİH ilk kez 1 trilyon doları aştı. Satın alma gücü paritesine göre hesaplarsanız 2,75 trilyon dolarla dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alıyoruz.
Dünya haritasına baktığınızda Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında görüyoruz. Çin’den Almanya’ya, Rusya’dan Suudi Arabistan’a kadar geniş bir coğrafyada nüfus, ekonomi, silahlı kuvvetler ve insan kaynağı gibi pek çok açıdan ilgi çekici ve kültürel zenginliği yüksek.
Tarihle beraberiz, insan sermaye, ekonomik kaynaklar, doğa, coğrafya Ve komşularımız eşsiz derecede zengin ve şüphesiz potansiyelimiz sınırsız.
Türkiye’nin altyapısı bazı açılardan güçlü, hatta sadece Orta Doğu ülkelerinden değil. ve Avrasya’nın yanı sıra birçok Avrupa ülkesinden de. Amerika Birleşik Devletleri de daha iyi.
Sağlık sistemimiz de üst düzeyde. Yeşil enerji dönüşümünde öncü ülkeler arasındayız. Ancak soru şu: Eğer biz bu kadar sağlam temellere ve altyapıya sahip, nispeten zengin bir ülkeysek, neden her zaman bir dizi büyük sorunla karşı karşıya kalıyoruz ki bunlardan bazıları bizi gerçekten depresyona ve başarısızlık duygusuna sürüklüyor? Türkiye neden bu kadar modası geçmiş ve hala büyük sorunlarla boğuşuyor?
Yukarıdaki soruya verebileceğim birkaç farklı cevabım var ve bunları şu şekilde kategorize etmeyi tercih ediyorum:
1. Türkiye, yönetim zaafı nedeniyle kaynaklarını üretime, teknolojiye ve üretkenliğe yeterince ve akıllıca ayıramıyor.
4. Gençlerimiz, bir azınlık hariç, kalitesiz bir eğitim alıyor ve dünya liginde oynamalarına imkan vermiyor. Bir de yurt dışında beyin göçü görüyoruz. Çünkü yeteneklerine dayalı olarak tatmin edici bir gelecek vaadi sunulmuyor; meritokrasi, kültür ve sanat, insani değerler, doğaya saygı, adalet, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma gibi önemli ilkelere önem verilmiyor. Çevrenin ve tarihi mirasın önemsenmemesi ve korunmaması, özgün mimarinin gelişmemesi, kentsel gelişimin plansız ve karışık olması, insanın ve doğanın buradaki yerinin bilinmemesi. Temiz enerjinin ilk sırada yer aldığı, teknolojiyi ve akıllı endüstrileri geliştiren, markalaşmayı artıran ve turizm gelirini dünya şampiyonası ligine taşıyan kalkınma modeli.
9. Türk hükümeti, halk arasında kutuplaşmayı körüklemek yerine, ortak hedeflerin ve heyecanların iyi olduğu bir vizyonu kabul etmeye hazır değil. 10. Türkiye’nin idari sistemi, beklenti düzeyi ve küresel ilkelerle bağlantılı değil. “iyi yönetim”. 11. Hükümetimiz yeni neslin yetkin çalışanlarını, akıllı liderlerini ve girişimcilerini işe almaya alışkın değil. 12. Türkiye gençliğinde umut ve heyecan yaratamıyor, gençliğimizde yön duygusu yaratamıyor. ülke belirsiz ve bilinmiyor.
Beyninizi biraz zorlarsanız bu listeyi daha da genişletebilir ve daha fazlasını bulabilirsiniz. Ancak genel olarak söylemek istediğim şu ki, Vizyon 2023’ün hedeflerini tutturmakta başarısız olduğumuza göre, hadi Vizyon 2030 için doğru olanı yapalım.
Bence siyasi irade varsa ve ciddi bir stratejik çerçeve çizilirse yukarıda bahsettiğim sorunların çoğunun çözülmesi zor değil. Bildiğiniz gibi 2023 vizyonuna ulaşamadık. Çünkü gerçekle amaç arasında büyük bir uçurum vardı. Çünkü söz konusu vizyon ülkenin ana aktörlerinin mutabakatı olmadan hazırlanmıştır. Sonuçta ülke ve insanların kaynakları büyük oranda israf edildi ve dünya koşulları buna izin vermedi.
Mevcut durumda, ülkenin halkına, kurumlarına, şirketlerine ve kurumlarına değer veren yeni ve gerçekçi bir vizyona ihtiyaç duyuldu.
Yaşadığımız teknoloji çağında uzun vadeli bir plan düşünmek pek mantıklı değil ve tüm yollar kısaldı. 15-20 yıl sonrasına değil, önümüzdeki 6 yılın hedeflerine odaklanmalıyız.
O halde Türkiye 2030 vizyonuna doğru bugünden birlikte ilerlemeye başlamalıyız. Küresel sistemde yeni fırsatları kaçırmamak için bu gerekli. Ben kendi adıma okyanusta bir damla da olsa bazı önerilerimi “Türkiye’nin Gerçekçi Yol Haritası 2023” kitabımda dile getirmiştim. Bunlardan bir kısmı 2002 yılından bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi’nden çıkan hükümetler tarafından kabul edilip uygulamaya konuldu. Ancak nihai sonuçlar hayal kırıklığı yarattı.
Şimdi değişen dinamikleri ve yeni küresel oyunu göz önünde bulundurarak Vizyon 2030 üzerinde çalışıyorum ve ülkenin kalkınması için hepimizin adım atması gerektiğine inanıyorum. .
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |