Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Avrupa’daki entegrasyon sürecine isteksizliği
Bakü'deki siyaset uzmanı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne entegrasyon sürecini açıkça desteklemediğine ve Türk ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye çalıştığına inanıyor. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, gündemdeki olaylardan biri Güney Kafkasya’da bu haftanın siyasi olayı Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Siddir Japarov’un Azerbaycan Cumhuriyeti’ni ziyareti oldu.
Bu ziyaret sırasında 18 belge imzalandı. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Kırgızistan arasında. Bu belgelerin hükümlerine dayanarak iki ülkenin ekonomik-ticari ilişkiler ve ulaşım konusundaki dinamik görünümüne vurgu yaptığı söylenebilir.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir toplantıda basına açıklamalarda bulundu. Kırgız mevkidaşı ile ortak konferans: Enerji ve ulaştırma sektörünü kapsamlı bir şekilde ele aldık. Burada çok fazla potansiyel görüyoruz. Kırgızistan’da yenilenebilir enerji yatırım projeleriyle ilgileniyoruz. Ulaştırma sektöründe ise Kırgızistan ve Azerbaycan’da büyük ulaştırma ve demiryolu inşaatı projeleri sürüyor. Elbette artık ulaşım yollarının dijitalleştirilmesi ve tarife politikası konusunda anlaşmaya varılması konusunda istişarelerin başlatılması gerekiyor. Avrupa’nın Hazar Denizi, Orta Asya üzerinden geçişini sadece mesafe açısından değil, ticari çekicilik açısından da kolaylaştırmalıyız. Ülkenin Orta Asya ve Güney Kafkasya’dan uluslararası ulaşım koridorlarının geliştirilmesi tartışıldı.
Bu açıklamalar, tarafların jeopolitik alanda daha geniş bölgesel bağlamları araştırdıklarını gösteriyor ve aynı zamanda ikili ilişkilerde ve uluslararası kuruluşlarda birbirlerini desteklemenin önemini vurguluyor.
Azeri siyaset uzmanı Trab Rezayev, Trend haber ajansına verdiği röportajda Azerbaycan Cumhuriyeti ile Kırgızistan arasındaki ilişkilerin gelişimi hakkında şunları söyledi: Azerbaycan Cumhuriyeti aslında bizim artık bunu yapmadığımızı açıkça ilan etti. Avrupa Birliği’ndeki entegrasyon sürecine destek veriyoruz.
Vurguladı: Gelecekte yolumuz Türk ülkeleriyle entegrasyondan geçiyor. Azerbaycan ile Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler kuruluyor. Kazakistan ve Türkmenistan ile enerji, ulaştırma ve lojistik alanında işbirliği yapıyoruz. Son 2 yılda Türk ülkeleri arasındaki ticaret hacmi iki kattan fazla arttı.
Bu siyasi uzman şunu kaydetti: Kırgızistan’la ekonomik ve siyasi ilişkiler hâlâ zayıf. Kırgızistan’la gelecekte siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca ülkelerimiz arasında tarihi, milli, kültürel ve dini konularda da bağ bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’a yaptığı ziyaretlerde karşılanması, Türk ülkeleriyle ilişkilerin manevi bağa dayalı olduğunu gösterdi. Aynı şekilde Kazakistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının Azerbaycan ziyaretleri sırasında Dağlık Karabağ’da okul yaptırdıklarını ve altyapıya destek verdiklerini de özellikle hatırlamakta yarar var. Kırgızistan da Azerbaycan’ın kurtarılmış topraklarındaki inşaat çalışmalarına katılacak. Kırgızistan’ın böyle bir adım atması bizim için ayrı bir önem taşıyor. Aynı zamanda Azerbaycan’da Cengiz Aytmatov’un anıtı dikildi. Aynı zamanda ulusal, kültürel ve edebi ilişkilere de yardımcı olur.
“Akshin Kerimov”, “Kaspi” gazetesinde bu konuda yazıyor: Konuyu daha da açıklığa kavuşturmak için Kırgızistan’ın bir ülke olamayacağını söylemek gerekir. ülke askeri güç ve ekonomik göstergeler açısından çok güçlü. Ancak Bişkek’in Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üyeliği ona daha fazla ekonomik, siyasi ve jeopolitik fayda sağlıyor. Bu durumun oluşmasında Azerbaycan ve stratejik müttefiki Türkiye büyük rol oynuyor. Bakü-Ankara ikilisinin amacı, Kırgızistan’ın da aralarında bulunduğu Orta Asya ülkelerindeki Türk hükümetlerini, ortak çıkarları açısından Batı, Rusya ve Çin’in rekabetinin sonuçlarından önemli ölçüde korumaktır.
Aqshin şuna inanıyor: Bu nedenle Kırgızistan’daki Türk Devletleri Teşkilatının kimliğini güçlendirmenin yanı sıra, bu ülkede siyasi istikrar ve sürdürülebilir güvenliğe ilgi gösterilmesi çok önemlidir. İlham Aliyev’in liderliğindeki Azerbaycan, tüm bölgelerde istikrar ve güvenliği desteklemektedir. Ancak, küresel güç yoğunlaşması için yoğunlaşan rekabetin ortasında, birçok bölge dış müdahaleye karşı savunmasız durumda. Kırgızistan’ın siyasi ve güvenlik durumu da hassastır ve güç rekabeti ortamında baskı altında kalma riski ortadan kalkmış değildir. Bu nedenle Kırgızistan’da siyasi, ekonomik ve güvenlik istikrarının sağlanması için büyük ölçekli yatırım projelerine olan ilginin arttırılmasına ihtiyaç vardır. Bu nedenle Elham Aliyev ve Sadir Japarov’un ekonomik-ticari işbirliği ve karşılıklı ulaşım ışığında yatırım portföyüne ilişkin pozisyonlarını dile getirmeleri tesadüf değil.
Vurguluyor: Of Elbette güçlenerek Çin’in Orta Asya bölgesindeki ekonomik gücünü göz ardı etti. Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Orta Asya’da önemli ekonomik yatırımlar yapıyor ve altyapı gelişimi için önemli fırsatlar sunuyor. Bişkek hükümetinin son örneği Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu projesidir. Şu anda Bakü-Bişkek hattında Çin, Kırgızistan, Özbekistan, Hazar demiryolu projesine önem verilmesi ve mal dolaşımının artırılmasına fırsat yaratılması önemli bir öncelik olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle Kırgızistan’ın, Azerbaycan’la ilişkiler ve Türk Devletleri Teşkilatı’nda temsil açısından bu ülkeyi önemli ve sağlıklı bir dengeye oturtmanın zorluklarına bakması gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Türk Devletleri Teşkilatı’nın siyasi düzeninin Rusya-Batı-Çin arasındaki çok boyutlu yaklaşımını göstermekten çekinmediği söylenebilir. Çünkü Trans-Hazar Ulaştırma Koridoru (Orta Koridor) dahil bölgedeki pek çok proje Çin’in jeopolitik fırsatlarına odaklanıyor. Bu artan ilgi şüphesiz Batı ve Rusya’yı mümkün olduğunca birbirleriyle rekabet etmeye odaklayacaktır. Ancak Kırgızistan’ın siyasi seçkinlerinin Batı yönelimine odaklanmak, tek taraflı ekonomik bağımlılığı önler ve doğrudan veya dolaylı yabancı yatırımların çekilmesini kolaylaştırır.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |