Blinken Azerbaycan ve Ermenistan liderleriyle görüştü
ABD Dışişleri Bakanı telefon görüşmelerinde, Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında, iki ülke arasındaki sınırın Almatı Deklarasyonu'na (1991) dayalı olarak sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. |
Uluslararası Tasnim haber ajansının raporuna göre, medyaya atıfta bulunularak Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile ayrı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, Blinken’in bu konuyu görüştüğünü söyledi. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşma, Almatı deklarasyonuna dayanarak iki ülke arasındaki sınırın çizilmesini memnuniyetle karşıladı.
Matthew Miller yaptığı açıklamada şunları söyledi: ABD Dışişleri Bakanı Devlet, Cumhurbaşkanı Aliyev’in geçen hafta Ermenistan ve Azerbaycan’ın sınırların belirlenmesinde temel olarak kabul edilen 1991 Almatı Deklarasyonu’nu kullanmayı kabul ettiği yönündeki açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve bunun her iki taraf için de kalıcı ve onurlu bir barışa ulaşması açısından önemini vurguladı.
Shad: ABD Dışişleri Bakanı, ABD’nin bu çabaları desteklemeye hazır olduğunu bir kez daha vurguladı ve Başkan Aliyev’den Ermeni mevkidaşı ile aynı doğrultuda hareket etmesini istedi. Blinken, ABD ile Azerbaycan arasındaki güçlü ikili ilişkilere olan bağlılığımızı vurguladı ve enerji, iklim ve iletişim alanlarında ortak hedefler üzerinde birlikte çalışma ve Bakü’deki COP 29 konferansının başarısını sağlama çabalarımıza dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada Blinken, Azerbaycan’ın Gobad Ebadoğlu’nun cezasının ev hapsine çevrilmesi yönündeki hamlesini insani bir jest olarak memnuniyetle karşıladı ve onun tamamen ve derhal serbest bırakılmasını talep etti. ABD Dışişleri Bakanı bir kez daha Azerbaycan Cumhuriyeti’nden insan hakları alanında uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesini ve Azerbaycan’daki haksız tutukluları serbest bırakmasını istedi. Telefon görüşmesinde, “İlham Aliyev, Azerbaycan’ın insan hakları alanındaki yükümlülüklerine bağlı kaldığını vurguladı. insan hakları ve demokratik reformlar devam ediyor.” Azerbaycan’ın refahının yerini ev hapsi aldı. Geçen yıl 23 Temmuz’da tutuklandı. Ceza Kanunu’nun 204.1 maddesine (satış amaçlı hazırlık, sahte para veya para almak veya satmak) ve ayrıca 3.1 maddesine (organize bir grup tarafından aynı eylemlerin yapılması halinde) dayanılarak suçlandı. Daha sonra Ceza Kanunu’nun 3.167-1 maddesi (dini aşırılıkçı materyallerin sağlanması, bulundurulması veya dağıtımı) kapsamında yeni bir suçlama getirildi. Bu politikacı tüm suçlamaların asılsız olduğunu söyledi.
Son aylarda Azerbaycan Cumhuriyeti’nde 20’den fazla gazeteci ve sosyal aktivist kaçakçılık ve diğer suçlamalarla tutuklandı. Bu suçlamalara katılmıyorlar ve buna mesleki faaliyet ve siyasi özgürlük diyorlar. Yerel insan hakları örgütlerinin hazırladığı listelere göre şu anda Azerbaycan Cumhuriyeti’nde 250 ila 300 arasında siyasi tutuklu bulunuyor. Ancak Azerbaycan makamları ülkede siyasi tutukluların bulunduğu iddiasını kabul etmiyor. Bu listelerde yer alan kişilerin sadece eylemlerinden dolayı yargılandığını söyleyen Blinken, Amerika’nın Ermenistan’ın egemenliğini ve topraklarını destekleme çabalarını desteklediğini kaydetti. Bütünlük ve Başbakan Paşinyan’ın Ermenistan için müreffeh, demokratik ve bağımsız bir gelecek vizyonu devam ediyor.
Karabağ’da 80’li yıllarda yoğunlaşan çatışmanın da devam ettiğini söylemek gerekiyor. Geçen yüzyılda Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında çatışmaya neden oldu. Bakü, Azerbaycan Cumhuriyeti bölgelerinin %20’sinin kontrolünü kaybetti. Dört yıl önce, 44 gün süren ikinci Karabağ savaşı ve geçen yılki bir günlük operasyon sonucunda Azerbaycan Cumhuriyeti, işgal altındaki toprakların kontrolünü yeniden ele geçirdi.
Ermenistan da bu operasyonu başlattı. Karabağ’da 1 gün süren operasyonda yaşananları “etnik temizlik” olarak nitelendirdi. Bu tarihten sonra Ermeni nüfusu Karabağ’dan göç etti.
Avrupa Birliği ve Rusya’nın arabuluculuğunda iki ülke arasında ayrı ayrı müzakereler yürütülse de henüz bir barış anlaşması imzalanmadı. imzalandı.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |