Beyrut’taki patlamada ölenlerin ailelerinin protesto toplantısı
Beyrut limanındaki patlamada şehit ve yaralıların aileleri, trajedinin dördüncü yıl dönümü arifesinde, Lübnanlı yetkililere bu olayın gerçek yüzünün aydınlatılması, yaralılara ve yaralıların ailelerine destek olunması için üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri çağrısında bulundu. kurbanlar. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, Korkunç trajedinin üzerinden yaklaşık 4 yıl geçmişken Beyrut limanındaki patlama, başta Batı ve ABD olmak üzere uluslararası politika ve müdahalelerin gölgesinde kalmış olsa da, bu dava halen karara bağlanmamış olup, patlamanın ve faillerinin, ailelerinin ve ailelerinin gerçeğinin aydınlatılmasına yönelik detaylı araştırmalar yapılmamıştır. Beyrut patlamasında şehit olan ve yaralananlar, bu davanın kararsızlığını protesto ederek siyasi bir miting düzenlediler.
Beyrut limanındaki patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerinin sözcüsü İbrahim Hatit, bu mitingde şunları duyurdu: Beyrut limanındaki patlamanın dördüncü yıl dönümüne üç ay kala, bu suçun üzerinden 1350 gün geçmesine rağmen mağdurların aileleri hâlâ baskı altında, halkı sakinleştirebilmek için hakikate ve adalete ulaşma mücadelesi veriyor. Bu suçun faillerinin yargılanmasıyla ilgili çok az şey var. Bu patlamadan zarar görenler, hükümetin ilgisizliği ve herhangi bir sosyal güvencenin bulunmaması nedeniyle çok acı çekiyor ve yaralıların bir kısmının hala ihtiyaç sahibi olduğu bir durumda. kalıcı tedavi ama acılarını ve ızdıraplarını azaltacak her türlü olanaktan mahrumlar. Beyrut limanı patlaması şehitlerinin aileleri olarak başından beri bu patlamanın takibini üstlendik ve her zaman zulme uğradık.
Beyrut patlaması şehitleri bu konuda Toplantıda patlama olayının ele alınması ve gerçeklerin aydınlatılması talep edilirken, Lübnanlı yetkililer de gerçekleri açıklama ve Beyrut patlama felaketi mağdurlarına ve şehit ailelerine destek olma konusunda üzerlerine düşen görevi yerine getirmek istedi.
Tasnim’e göre Beyrut patlaması davası, 4 yıl sonra, Amerika ve Batı gibi uluslararası kesimlerin siyasi çalışmalarına esir olan Lübnan’daki diğer ceza davalarına benziyor. hala karar verilmedi ve gerçek netlik kazanmadı.
Bu korkunç patlamanın ilk döneminde Amerikan ekseni ve onun Lübnan’daki bazı iç yan kuruluşları, Beyrut patlamasını kullanarak olayı ortadan kaldırmaya çalıştılar. Direnişi vurup silahsızlandırdılar ve saçma sapan suçlamalarda bulunarak Beyrut limanındaki patlamanın sorumlusunun Hizbullah olduğunu iddia ettiler. Lübnan Güç Partisi lideri Samir Geagea gibi kişilerin önderlik ettiği 14 Mart Batı hareketi bu gösterinin baş aktörleriydi ancak amaçlarına ulaşamayınca Beyrut patlamasını başka yöne çektiler ve Maalesef Lübnan yargı sistemi de iş birliği yaptı.
Bu patlamayla ilgili soruşturma sürecinde yabancı ve uluslararası tarafların doğrudan müdahalesi en başından itibaren başladı ve bunların başında da Birleşik Devletler geldi. Devletler, Şubat 2005’te ölen Lübnanlı Enternasyonal Başbakan “Yoldaş Hariri”ye düzenlenen suikast vakasının yanı sıra bu vakayı da ele almaya çalıştı; 19 yıl geçmesine rağmen gerçeği bir türlü ortaya çıkarılamayan ve bu suçta hiçbir payı olmayan kişilerin tutuklanıp cezalandırılmasıyla sonuçlanan bir dava.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |