Türkiye’nin Kuveyt Emiri’ni ağırlamadaki hedefi
Erdoğan'ın Meşal El Ahmed El Cabir El Sabah'a özel karşılaması, Ankara'nın Kuveytli yatırımcıları çekmeyi hedefleyen programının bir parçası. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, Kuveyt Emiri Meşal Al-Ahmad Al-Jaber Al-Sabah, bu Arap ülkesi ile Türkiye arasındaki resmi diplomatik ilişkilerin başlamasının 60. yıl dönümü vesilesiyle Ankara’ya gitti.
7 yıl aradan sonra bu Bir Kuveyt emirinin Türkiye’ye ilk ziyareti olan Türkler, 6 aydır Türkiye’yi ziyaret ediyorlardı. Bu geziyi gerçekleştirmek için daha önce her zamanki diplomatik hazırlıkların yanı sıra birçok alanda gerekli zemini hazırlamaya hazırdılar. ekonomik işbirliğinin Kuveyt’in petrol zengini bir ülke olması ve Türkiye’nin de ekonomik krizle ve döviz kaynaklarının yetersizliğiyle mücadele eden bir ülke olması nedeniyle son üç yıldır tüm bölgesel diplomatik odağını Basra Körfezi’ndeki Arap ülkelerine çevirmiştir. >
Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti devlet amblemini Kuveyt Emiri’ne sunması, Ankara’nın bu zengin Basra Körfezi ülkesinin Emirini Türkiye’deki yatırımı artırmaya teşvik etme çabalarının bir başka parçasıydı.
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Kuveyt Emiri’nin Türkiye ziyareti sırasında iki ülke liderleri bir araya gelerek iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri detaylı bir şekilde ele aldı.
Zengin Emir’den özel karşılama
Erdoğan’a Meşal Al-Ahmad Al-Jaber’den özel karşılama Al-Sabah, Ankara’nın Kuveytli yatırımcıları çekmeyi hedefleyen programının bir parçası. Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak genellikle liderlerini havaalanında karşılamak üzere bakanlarından birini veya yardımcısını gönderir ve Ankara Beş Tepe Sarayı’ndaki resmi karşılama törenine kendisi de katılır. Ancak bu kez Kuveyt Emiri’ni ağırlamaya alışan Erdoğan, bizzat havaalanına ve uçak merdivenlerine gitmenin yanı sıra, Osmanlı ve Selçuklu kıyafetleri giyen askerlerin de katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir karşılama töreni düzenledi. askeri üniformalar
Erdoğan, hareket sırasında Kuveyt Emiri’nin elinden tutarak ona eşlik etti ve 84 yaşındaki Kuveyt Emiri aslında onun yardımıyla yürüdü. Türkiye cumhurbaşkanı.
Bu bir ortaklık mı yoksa şikayet mi?
Irak’ın Faw limanını Türkiye’nin Mersin limanı üzerinden Akdeniz’e bağlamayı amaçlayan sözde “Kalkınma Rotası” projesinin Kuveyt’in çıkarlarını çeşitli şekillerde olumsuz etkileyebileceği bir dönemde Kuveyt Emiri Türkiye’yi ziyaret etti. Özellikle bu projenin iki yatırım ortağı olan Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Erdoğan’ın Irak ziyareti sırasında Muhammed Şii Sudani ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında bulunmak üzere temsilcilerini Bağdat’a gönderdikleri dikkate alındığında.
Geçtiğimiz üç ayda Maliye ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Judet Yılmaz, Met İstihbarat Başkanı İbrahim Kalen ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katıldı. Erdoğan’ın kabinesinden birçok kez Kuveytli diplomatlarla istişarede bulunarak Türkiye-Irak-Katar ve BAE ortak projesine katılma onaylarını almayı denedik. Ancak Kuveyt’in 5 milyar doların üzerindeki bu projeye girmeyi planlayıp planlamadığı ve Türkiye ile Kuveyt’in ticaret hacmini artırmanın yolları konusunda Türkiye Cumhurbaşkanı ile Kuveyt Emiri arasında bir mutabakat zaptı imzalanması henüz netlik kazanmadı. 5 milyar dolar. Bu gezi sırasında iki ülke arasında 6 adet mutabakat zaptı imzalandı ve bunların arasında şunlar yer aldı: Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Kuveyt Yatırım Örgütü arasında imzalanan mutabakat zaptı ile tanıtım faaliyetlerinde işbirliği
Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Dairesi ile Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kuruluşu arasında serbest bölgeler alanında işbirliği anlaşması.
Çevre, Şehircilik Bakanlığı Arasında İşbirliği ve İklim Değişikliği ile Kuveyt İskan İşleri Bakanlığı arasında konut refahı ve altyapı alanında işbirliği.
Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Genel Müdürlüğü arasında savunma sanayii tedarik sözleşmelerine ilişkin icra protokolü Türkiye Sanayicileri ve Kuveyt Hükümeti Savunma Bakanlığı.
Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanlığı arasında mutabakat zaptı ile öngörülemeyen ve acil durumlarla mücadele yönetimi alanında işbirliği İçişleri Bakanlığı ve Kuveyt İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Dairesi.
Ortak bir stratejik strateji oluşturmaya yönelik mutabakat zaptı Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile Kuveyt arasında diyalog.
Yukarıdakiler incelendiğinde Türkiye ile Türkiye arasındaki mutabakat zaptının iki paragrafının açıkça görüldüğü görülmektedir. Kuveyt daha önemli: Birincisi, Kuveyt’in Türkiye’deki yatırımlarının özellikle inşaat ve altyapı projelerinde artması. İkincisi, Türk savunma sanayii projelerinin Kuveyt hükümeti tarafından finanse edilmesi.
Fakat Kuveyt’in Türk savunma sanayii projelerinin finansmanına katılması karşılığında tam olarak ne alacağı belli değil? Bu Arap ülkesi aynı zamanda Türkiye’nin “B-2” savaş insansız hava araçlarını da mı alacak, yoksa diğer Türk elektronik harp teçhizatı ve zırhlı personel taşıyıcıları da Kuveyt’e satılacak mı?
Kuveytlilerin Türkiye’de ne işi var?
Türkiye ile Kuveyt arasındaki ekonomik işbirliğinin düzeyi hakkında net bilgi almak için Kuveytli iş adamlarının ve zenginlerin Türkiye pazarına girişinin yanı sıra şu bilgileri de birlikte inceleyebiliriz:
a) Şu anda dört yüzün üzerinde Kuveytli şirket faaliyet göstermektedir. Türkiye pazarı. Türkiye’de faaliyet gösteren Kuveytli şirketlerin çoğu şu sektörlere aittir: otel işletmeciliğine katılım, mağaza zincirleri ve restoranlar, uzmanlaşmış tıbbi klinikler, manifatura, inşaat projelerine katılım, finans ve borsa gruplarına katılım.
b ) Kuveytli zenginler Türkiye’de mülk satın alma sıralamasında 10. sırada yer alıyor. (İlk ve dördüncü sıralarda Rusya, İran, Irak ve Suudi Arabistan yer alıyor).
d) Turistlerin Türkiye’yi ilk tercih ettiği ülkeler arasında Kuveyt yer alıyor. uzun bir tatil için yurtdışı seyahat destinasyonu.
e) Kuveytli şirketlerin Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırım miktarı sadece 3 yılda 2 milyar dolara ulaştı.
Sonuçta şunu söylemek gerekir ki, Basra Körfezi bölgesindeki Arap ülkelerinin küçük nüfusu ve yüksek zenginliği nedeniyle Türkiye, Kuveyt, Katar ve Arap ülkeleri ile işbirliğini geliştirme yönünde uzun vadeli bir strateji ortaya koymuştur. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ı gündemine alan ve bu ülkelerin tüketim pazarını ele geçirmek, döviz kaynaklarını petrol dolarıyla telafi etmek ve projelerinin önemli bir kısmının finansmanını bu ülkelerin bankalarına emanet etmek istiyor.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |