Get News Fast
AvrasyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Sermaye neden Türkiye’den kaçıyor?

Erdoğan'ın kabinesindeki ekonomi ekibinin mali kaynak ve döviz çekme konusundaki sürekli çabalarına rağmen, Türkiye hâlâ mali açık yaşıyor ve bankalar ve büyük yatırımcılar ülkeye girmekte tereddüt ediyor.
– Uluslararası Haberler –

Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, Türkiye’de ve Erdoğan’la birlikte ekonomik kriz ve artan enflasyon devam ediyor Yabancı sermayeyi ülkesine çekeceğinin sözünü vermişti ama şimdi tam tersi bir süreç yaşandı, Türkiye hâlâ döviz açığı veriyor, bankalar ve büyük yatırımcılar bu ülkeye girmekten çekiniyor. Ama Erdoğan hükümeti için en kötüsü, Türkiye’den sermaye çıkışının her geçen gün artması. Artık Türkiye’de her ABD doları 33 lira değerindeyken, 12 ay önce ve öncesinde Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanı olduğunda dolar 33 lira değerindeydi. 20 lira sınırında Image/1403/02/30/1403023016320210930078794.jpg”/>
Erdoğan, ülkedeki ekonomik krizin orta vadede çözüleceğine söz verdi. Ancak şimdi yardımcısı Judet Yılmaz, tek haneli enflasyonun 2015’in ikinci yarısına kadar süreceğini açıkladı.

Dolar geliyor Dolar gidiyor

Son birkaç ayda Türkiye’ye yabancı yatırımın sınırı düştü. Ocak-Mart döneminde net giriş yalnızca 287 milyon dolardı. Geçen yılın aynı döneminde ise bu fazla 1,2 milyar dolardı.

Related Articles

Doğrudan yabancı yatırımlardaki düşüş devam ediyor. 287 milyon dolarlık girişe karşılık 224 milyon dolarlık sermaye çıkışı da yaşandı ve bu, milyarlarca dolarlık net yatırım ve doğrudan uluslararası yatırım bekleyen Mehmet Şimşek için kötü haber. Türkiye dışından net yatırım 560 milyon dolar, net yurt içi yatırım ise 336 milyon dolar oldu.

Uluslararası ekonomik endeks olan yatırım kalemlerinde ise 628 milyon dolar giden yatırım, geri kalan ise yurt içi yatırım oldu. 602 milyon dolar oldu. Bütün bunlar, bazı sanayi sahiplerinin ve büyük ticari ve üretim gruplarının Türkiye yerine güvenli Avrupa pazarlarını tercih ettiğini gösteriyor.

Gayrimenkul yatırımlarının azalması Türkiye
Türkiye’de yatırım, gayrimenkul yatırımı nedeniyle dikkat çekti. Ama bu sektör de zayıfladı ve artık kimse konut yapıp satın almak istemiyor.

Türkiye’de Mart ayında gayrimenkul yatırımı tutarı 236 milyon dolar oldu. Bu rakam Ocak-Mart 2024 döneminde 796 milyon dolara ulaştı. Ancak geçen yılın aynı döneminde bu rakam 1,4 milyar dolardı.

Türk konut şirketlerinin artık Avrupa, Afrika ve Kafkasya pazarlarında faaliyet göstermesi, 2023’te yurt dışına 1,2 milyar dolar yatırım yapacaklarını gösteriyor. İç piyasayı güvenli ve karlı görmüyorlar 23/1402082314150418728766564.jpg”/>
Türk ekonomi analisti Ebrahim Kavechi, Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in ülkenin ekonomik toparlanmasına ilişkin iddialarına ilişkin şunları yazdı: Bakan yalan söylemiyor. Ancak gerçeğin bir kısmını saklıyor ve her şey düzelmiş gibi görünmek için istatistiklerle oynuyor. Ancak numara gizlenemez. Resmi istatistiklerimiz, enerji ve altın piyasası dışında Türkiye’nin dış ticaretinde bir iyileşme olmadığını, bu arada 5,2 milyar dolarlık yeni bir döviz açığı verdiğimizi gösterdi. Unutmayalım ki altın ve enerji ithalat ve ihracatı ekonomik aktiviteyi yansıtmamaktadır. Dolayısıyla asıl hareket altın ve enerji hariç dış açık ve cari açıktır. Yarın enerji fiyatlarının artmasıyla birlikte cari açık yeniden patlayacak ve Mehmet Şimşek’in dediği gibi bu durum asla sürdürülebilir olmayacak. Dış açık -120 milyar dolardan -93 milyar dolara gerileyerek 27 milyar dolarlık bir iyileşme sağladı. Ancak bu iyileşme, altın ve enerji ithalatındaki 32 milyar dolarlık düşüşten kaynaklandı. Hatta altın ve enerjiye ilişkin rakamlar dışarıda bırakıldığında dış ticarette 6,5 milyar dolar açık verdiğimizi, ithalat ve ihracat açığı arasındaki farkın giderek büyüdüğünü görüyoruz.

Türk ekonomi analistleri, sözde ekonomik kemer sıkma paketinin açıklanmasına rağmen Türkiye pazarında çılgın tüketim eğiliminin devam ettiğini, yıllık tüketim malı ithalatının 36 milyar dolardan 50,9 milyar dolara çıktığını söylüyor. Faiz artırımı döneminde tüketim malları ithalatının 14,9 milyar dolar yani yüzde 41,3 arttığını söyleyen Kafeh Chi, Erdoğan hükümetinin ekonomi politikasını da eleştirdi. : “Eğitim sistemi çöken bir ülkede piyasayı sakinleştirmenin tek yolu eksik bilgi vermek ve rakamlarla oynamaktır. Ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin kalkınma sürecini tamamen durdurarak ekonomimizi yapısal yıkıma sürükleyen bir parti haline geldi. Bu duruma katlanmak çok acı verici ve ciddidir”.

Yüksek vergiler, yüksek enflasyon
Türkiye’ye Akaryakıt ve enerji kaynaklarına sahip olmayan bir ülke olarak yılda yüz milyar dolardan fazla petrol ve gaz satın alıyor ve bu konu ülke bütçesine ağır bir yük getiriyor. İlk bakışta vergi almak, hükümetin ülke yönetimini finanse etmek için daha fazla imkana sahip olacağı anlamına geliyor. Ama gerçek şu ki vergi artışı enflasyona yansıyor ve toplumun dar gelirli kesimleri daha da zor durumda. Bu yıl Erdoğan hükümetinin vergi gelirleri yüzde 113 artarak 1 trilyona, 344 milyar liraya ulaştı. Özellikle yurt içi vergiler yüzde 150 artışla 591 milyar liraya ulaştı. Ayrıca yurt içi katma değer vergisi de yüzde 216 oranında arttı. Öte yandan Türkiye Devlet İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre bu ülkede enflasyon oranı hâlâ yüzde 69. (Uzmanlar ve bağımsız düşünce kuruluşları enflasyonun gerçek rakamının yüzde 89’un üzerinde olduğuna inanıyor. /1403/02/30/1403023016311246830078764.jpg”/>
Koç Üniversitesi İktisat Fakültesi, yakın zamanda sonuçları açıkladı. “Enflasyon Beklenti Anketi (TEBA)”. Bu ankete göre Türk vatandaşları fiyatların Nisan 2023’ten bu yılın Nisan ayına kadar %119 arttığını düşünüyor.

Sonuç olarak çoğu Türk ekonomi analisti, Erdoğan hükümetinin dış politikasındaki önemli sorunların yanı sıra, Yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına girme riskini kabul etmemelerine neden olan bu durumun yanında iki önemli konu daha var: Birincisi, Türk hükümetinin siyasi istikrarına ilişkin bir kesinlik yok. İkincisi ise Türk yargı sisteminin bağımsız olmadığı ve mahkemelerin hükümetin ve iktidar partisinin özel sektör yatırımcıları için eşit ve adil rekabet şartının ortadan kaldırılması yönündeki talebini yerine getirmeye istekli olduğu ve bu durumun Amerikalı ve Avrupalıların üzerinde durduğu konu olduğudur. şirketlerin korktuğu şey.

mesajın sonu/

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Back to top button