Get News Fast
AvrasyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Türk halkı enflasyon ve vergi artışlarıyla mücadele ediyor

Erdoğan hükümeti, Türkiye'yi inanılmaz bir maliyetle yönetmenin yanı sıra bütçe açığını kapatmak için halkın cebine ulaşıyor ve vergileri artırıyor.
– Uluslararası Haberler –

Uluslararası grup Tasnim Haber Ajansı’na göre, Türkiye Maliye ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Skandar Bu ülkenin ekonomisi, 2025 yılının altıncı ayında bu ülkede enflasyonun önemli ölçüde düşeceğinin sözünü verdi. Kendisi daralma ve mali kemer sıkma politikasına bağlı kalıyor, ancak insanlar ve ekonomik analistler ekonomik kemer sıkmanın yalnızca sıradan vatandaşlara dayatıldığını ve hükümetin aşırı harcama yapmaya devam ettiğini söylüyor. Erdoğan’ın kabinesindeki ekonomi ekibi bazı ekonomik sorunları çözmeye çalışıyor. Yabancı sermayeyi çekerek çözüyoruz. Ancak gerçek şu ki, Erdoğan hükümetinin beklentilerinin aksine, Amerikan, Avrupa ve Çin banka ve finans kuruluşları Türkiye pazarına yatırım yapma konusunda fazla istek göstermezken, Katar, Suudi Arabistan ve Arap ülkeleri gibi Arap ülkelerinin yatırımları da artıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve diğer sektörleri Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya’nın sanayi, ticaret ve hizmet tesisleri piyasa aktivistlerinin kaygılarını çözmeye yetmiyor.

Hükümet hâlâ israf ediyor
Enflasyon, işsizlik ve temel malların hızla artan fiyatları ile hükümetin bazı abartılı davranış ve önlemlerinin bir araya gelmesi, medyanın hükümetin adamlarına eleştiri yapmasına neden oldu. 

کشور ترکیه ,

İlgili Haberler

Ankara’da yayımlanan gazetenin haberine göre, Halk Cumhuriyeti Partisi’nin TBMM’deki temsilcilerinden Cumhurbaşkanı Ozon, Erdoğan hükümetinin israf ve lüksünü eleştirerek şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanlığı sarayının bütçesi 2025 yılı için ise 16 milyar 928 milyon 146 bin lira teklif edildi. 2024 yılında saray giderleri için bütçeden ayrılan para günlük 33,6 milyon lira oldu. Bu yılki teklifin kabul edilmesi halinde sarayın yıllık maliyeti 16 milyar 928 milyon liraya, günlük maliyeti ise 46 milyon 378 bin liraya çıkacak. Ne yazık ki bu, hükümetin savurganlığının en üst seviyesidir. Bu fiyata ülkeyi yönetmemeleri lazım. Hesaplamalarımıza göre 2025 yılı başkanlık için düşünülen bütçeyle sarayın bir gününün maliyeti ülke emeklilerinin aylık 3710 bin emekli maaşına denk geliyor. Enflasyonun vatandaşların bedeninden bir rulo gibi geçtiği, yoksulluğun ve sefaletin arttığı bir ülkede bu maliyetler kabul edilemez.”

Ayrıca Ankara merkezli Cumhuriyet gazetesi de haberinde şunları yazdı: “Hükümet kullanıyor Ekonomik kemer sıkma sloganı var ama mevcut maliyetler kendilerini kurtarmıyor. İcra işlerini inanılmaz bir maliyetle yönetmesinin yanı sıra, bütçe açığını kapatmak için halkın cebine girip vergileri artırıyor.

Cumhuriyet raporu, 2025’te bütçe açığının 200 bin liraya ulaşacağını gösterdi. 1 trilyon 931 milyar lira olacak ve devletin vergi gelirlerini sağlamanın ağır yükü vatandaşın omuzlarına binecek. Çünkü bütçe tasarısında vergi gelirlerinin yüzde 45’i tüketim vergisinden hesaplanıyor. 

کشور ترکیه ,
Vergi dahil toplam 5 trilyon 724 milyar 862 milyon lira mal ve hizmet vergisi olarak kayıtlara geçti. Gelecek yıl özel tüketim vergisi olarak 2 milyar 145 milyar lira bu yıla göre yüzde 52,2 artacak. Bu arada ithalatta yüzde 25,8 artacak katma değer vergisi de 103 milyar liraya ulaşacak. Sonuç olarak ithal edilen her türlü mal ve malzeme tüketiciye daha yüksek fiyatla ulaşacak.

Piyasa, devletin kontrolü altında değil. hükümet
Türk ekonomist Profesör Dr. Hakan Kara, Erdoğan hükümetinin ekonomi ekibinin enflasyonu düşürme hedeflerine ulaşmada olumlu sonuçlar elde edemediğine inanıyor.

Maliye ve Maliye Bakanı’nın aksine, banka faiz oranındaki artışın enflasyon krizinin çözümüne yardımcı olmadığına ve mevcut krizden geçiş için yetkililerin çok yönlü tedbirlerinin gerekli olduğuna inanıyor. şöyle diyor: “Türkiye’de enflasyon durumu olağan mevsimsel değişimlere bile uymuyor. Örneğin otel ve eğlence merkezlerinin kalabalık olduğu yaz döneminde pek çok Türk vatandaşı seyahat etmedi. Çünkü biliyorlar ki her yıl sonbahar sezonunun başlamasıyla birlikte otel kiralarında, yiyecek ve biletlerde en az yüzde 45 oranında düşüş yaşanıyor. Ama bu yıl yaşadığımız şey, bu fiyatların yaz telaşının zirvesine göre daha ucuzlamaması ve sonbaharın ilk haftasında yüzde 12 oranında artması ve sonbaharın ilk ayının sonunda ise fiyatların düşmesiydi. fiyat artışı %20’ye ulaştı! Öte yandan bu dönemde döviz kurları, enerji fiyatları ve ücretlerde herhangi bir artış yaşanmadı. Temel mal ve gıda alanında da bu tür sorunlarımız var ve deliller hükümetin piyasa üzerinde hiçbir kontrolünün olmadığını gösteriyor. 

Türk ekonomisti ayrıca şunları söyledi: “Hükümetin ekonomi ekibinin planlarının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti ve henüz sonuç alamadılar. Yetkililer yeniden düşünüp nerede hata yaptıklarını görmeli”.

Türk halkı daha da borçlandı
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin endişe verici yönlerinden biri de vatandaşların borçlarındaki artıştır. Artık milyonlarca Türk ailesi gıda ve günlük ihtiyaçlar için sürekli olarak kredi kartı kullanıyor ve bu durum onları sadece borçlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda faiz ve banka masrafları da ödemek zorunda bırakıyor. 

TBMM Milletvekili Ömer Fathi Gürer, şunları söyledi: “Vatandaşlarımızın borçları her geçen gün artıyor. Birikmiş bireysel kredi ve kredi kartı borçları hızla artıyor ve birçok insan geçim sıkıntısı çekiyor. Maalesef ekonomik krizimiz her geçen gün derinleşiyor. Bireysel borç ve kredi kartı tutarı, 4-11 Ekim haftasını kapsayan haftada 21,9 milyar lira artarak, eşi benzeri olmayan toplam 3 trilyon 597 milyar liraya ulaştı. Ekonomik krizin zirvesi olan 2023 yılı başından bu yana tüketici borçlarının yüzde 31,9 artarak 869 milyar liraya ulaştığını, sadece bir hafta içinde 222 milyon borç ve kredi ile açığa alınan vatandaşlar için mahkeme kararı çıkarıldığını gördük. Ne yazık ki bankalara borcu olan sadece sıradan vatandaşlarımız değil, tarım sektörünün de borcu hızla artıyor. Türk tarım sektörünün bankalara olan borç miktarı 746 milyar 548 milyon liraya yükseldi”. Uploaded/Image/1403/04/06/1403040618095089630402754.jpg”/>
Borç artışına paralel olarak, piyasadaki durgunluk da arttı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği verilerine göre 2024 yılının ilk 9 ayında şirket ve iş birimi kurma ruhsatı verilmesine ilişkin talep sayısında geçen yıla göre yüzde 14,7 oranında azalma görüldü.

Raporun sunulması Türkiye’deki ekonomik krize ilişkin ayrıntılı raporlar, kapsamlı istatistikler ve bilgiler, Erdoğan’ın muhaliflerinin erken seçimin gerekliliğini vurguladığı bir ortamda ortaya çıktı. Ancak Erdoğan, partisinin yasal olarak 2018 yılına kadar görevde kalacağını ve seçim yapılmasını kabul etmek zorunda olmadığını açıkladı.

mesajın sonu/

>

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Başa dön tuşu