İran Temsilcisi: Siyonist rejim işlediği suçlardan sorumlu tutulmalı
İran'ın Birleşmiş Milletler büyükelçisi ve daimi temsilcisi, Siyonizm'i bir tür ırkçılık ve ırk ayrımcılığı olarak nitelendiren Genel Kurul kararının yeniden canlandırılmasının altını çizdi ve Siyonist rejimin işlediği suçlardan muafiyetten yararlanmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi. |
Fars Haber Ajansı’nın dış politika grubuna göre, İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Amir Saeed Irvani, 7 Aralık Salı günü Genel Kurul’da bir konuşma yaptı. Filistin meselesiyle ilgili Meclis toplantısı.
Filistinlilerin Vazgeçilmez Hakları Komitesi’nin (CEIRPP) raporunda belirtilen bulgulara dayanarak, işgal altındaki Filistin’deki mevcut talihsiz durumun işgalin doğrudan bir sonucu olduğunu belirtti. Ortadoğu bölgesindeki kriz ve çatışmaların odağında yer alan Siyonist rejimin, aslında 7 Ekim (El-Aksa Fırtınası Harekatı) öncesi 2023 yılı başındaki Filistinli şehitlerinin sayısını komitenin raporu gösteriyor. 2006 yılından bu yana en yüksek rakama ulaştı. Siyonist yerleşimciler, aralarında çocukların da bulunduğu Filistin halkını hedef aldı. Siyonist silahlı kuvvetlerin desteğiyle çatışmaya doğrudan müdahale eden bu tür silahlı yerleşimciler, uluslararası hukuka göre insani haklarla korunan vatandaşlar olarak değerlendirilemez. “Kendini savunma hakkı da dahil olmak üzere Filistinlilerin devredilemez haklarını görmezden gelirken, işgalci için yasal bir temeli yoktur: Bu bağlamda, eğer taraflardan biri savunma hakkı ise kullanırsa, Filistinliler hak edecek çünkü onların sorunları her şeyden önce işgale ve Siyonist güçlerin bu suçlara tepki olarak Filistin halkının direnişinin oluşmasından önceki yıllarda işlediği suçlara dayanıyor.
* Son 50 gün içinde 3.200’den fazla Filistinli tutuklandı
İran’ın Birleşmiş Milletler büyükelçisi ve daimi temsilcisi, Siyonist rejimin işlediği suçlardan sorumlu ve sorumlu tutulmasını talep etti. Savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımın Filistinlilerin devredilemez hakları olduğunu söyledi ve ekledi: İran, bu suçların işlenmesinin, 1949’da Güvenlik Konseyi’nin Siyonist rejimin “barışsever” olduğunu teyit eden kararına yol açtığına inanıyor ( Bu rejimin üyeliğini kabul etmenin temeli olan bu rejimin Birleşmiş Milletler Şartı kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirme yeteneği ve iradesi ciddi şekilde sorgulanmalıdır.
İrvani’ye göre suçlar Bu rejimin ciddi şekilde düşünülmesi gerekiyor. Uluslararası toplum yerleştirilmeli ve Filistin halkı uluslararası düzeyde desteklenmeli.
Bu üst düzey İranlı diplomat şunları ekledi: Artık BM’nin zamanı geldi Genel Kurul, Siyonizm’i bir ırkçılık ve ırk ayrımcılığı biçimi olarak yeniden canlandırmak için 3379 (1975) sayılı kararını kabul edecek. Dahası, Siyonist rejimin işlediği suçlardan muafiyetten yararlanmasına izin verilmemelidir. Bu rejimin taahhütlerini yerine getirmesi, Gazze ablukasını ve işgalini sona erdirmesi ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını desteklemesi gerekmektedir ve bu bağlamda Filistin’in Birleşmiş Milletler’e tam üyeliğinin kabul edilmesi öncelikli olacaktır.
Fars raporuna göre Siyonist rejimin Gazze’ye saldırıp kuşatmayı yoğunlaştırmasına karşılık 7 Ekim (15 Ekim) Mescid-i Aksa fırtınası operasyonu sonrasında 14 binden fazla insan şehit oldu. bölge oldu Konut evleri, hastaneler, camiler ve kiliseler bu rejimin saldırılarından kurtulmadı ve çoğu hastane bu saldırıların bir sonucu olarak hizmet sağlayamıyor. Filistin sorununu çözmek için istikrarlı ve etkili bir çözümün referandum düzenlediğini vurguladı. Tüm Filistinlilerin katılımıyla şöyle konuştu: İran, barışı garanti altına almanın yolunun ancak işgalin sona ermesi ve Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönmesi ve kendi kaderini tayin etme hakkından faydalanması olduğuna inanıyor. .
İrvani şunları kaydetti: Şu anda en önemli ve gerekli önceliğin Gazze’deki insani duraklamanın uzatılarak kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi ve bu bölgeye insani yardım gönderilmesi olduğuna inanıyoruz.
mesajın sonu/
Kaynak | Fars Haber Ajansı |