Get News Fast
Asya ve OkyanusyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Atwan: Batı Şeria’da Hamas’a verilen destek üç katına çıktı

Abdulbari Atwan, özyönetim örgütünün Siyonistlerin Filistin halkına yönelik saldırganlığına ilişkin hain tutumlarına yanıt olarak, bu örgütün Batı Şeria'yı işgalcilere karşı savunacak güce bile sahip olmadığını söyledi.
– Uluslararası Haberler –

Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, Siyonist rejimin acımasız saldırganlığının bile gerçekleştiği bir durumda Gazze Şeridi’ne karşı Ve 20.000’e yakın Filistinlinin katledilmesi, özyönetim örgütünün Siyonistlere karşı tutumunu değiştirememiştir ve “Mahmud Abbas” liderliğindeki bu örgüt, düşman adına casusluk yapmaya ve Filistin ulusuna ihanet etmeye devam etmektedir. Birkaç gün önce komite üyesi “Hüseyin El-Şeyh”, El Fetih hareketinin lideri ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yürütme komitesi sekreteri Reuters ile yaptığı görüşmede şunları söyledi: “Bölgedeki ateşkesin ardından Hamas sorumlu olacak.” El-Şeyh, tek otoritenin El Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü olduğunu, Filistin halkının olduğunu ve tüm grupların bu örgüte katılması gerektiğini, savaştan sonra özyönetim örgütünün Gazze’ye dönme hakkına sahip olduğunu iddia etti.

Filistin Kurtuluş Örgütü yetkilisinin bu sözleri Filistinliler arasında büyük tepki gördü ve Filistin halkının ve direniş gruplarının öfkesini takip etti ve kışkırttı.

Abd al– Tanınmış Filistinli analist ve bölge ötesi gazete Ray Al-Iyoum’un genel yayın yönetmeni Bari Atwan, bu amaçla yeni notunda şöyle yazdı: Sayın Hossein al-Sheikh’i son röportajında ​​bekliyorduk. El Cezire ile birlikte uluslararası haber ajansı Reuters’e yaptığı konuşmada yaptığı ölümcül hataları düzelterek bu sözleri ve direnişe yönelik suçlamaları nedeniyle özür diledi; Gazze Şeridi’nde halen varlığını sürdüren ve Siyonist rejimin Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşına karşı duran ve kahraman Filistin milletine zafer kazandıran direniş.

Related Articles

Atwan ekledi ama gördük ki al -Şeyh önceki görüşlerini tekrarladı ve asla geri çekmedi. Burada Hüseyin el-Şeyh’in sözlerini tam olarak incelemek ve sözlerini çarpıtmamak adına, Filistin halkının ve direniş gruplarının öfkesine neden olan sözlerinin eksenlerine ikinci kez bakmakta fayda var:

– Özyönetim örgütü Filistin halkının tek temsilcisidir ve bu örgüt Gazze’deki savaşın bitiminden sonra bu bölgeye dönüp burayı yönetmeye hazırdır.

-Onun Filistin Yönetimi’nde işgalci rejimle koordinasyondan sorumlu kişi olarak görev yapan Hüseyin el-Şeyh, “Filistinlilerin acılarını azaltmak” için İsrail ile işbirliği yapıyor.

– Bu sayıda “öldürülen” ( Filistin halkını desteklemek için Gazze Şeridi’nde ciddi, dürüst ve sorumlu bir değerlendirme yapılması gerekiyor.

– Al-Sheikh, Reuters ile yaptığı görüşmede Oslo Anlaşmalarının kısmen başarılı olduğunu, ancak bir anlamda başarılı olduğunu söyledi. El Cezire’ye verdiği röportajda sözlerini düzelterek, Oslo Anlaşmalarının Gazze’de öldüğünü ve İsrail tanklarının altına gömüldüğünü söyledi.

– Özerk örgütler öldürme ve öldürme sahnelerini görmek istemiyor Gazze’nin Batı Şeria’da şahit olduğu ve bu örgütün İsrail’e karşı koyacak bir milyon askerinin olmadığı.

Özerk örgütler yargılanmayı hak ediyor

Atvan: “İki devletli” çözümle ilgili her türlü konuşmanın amacı İsrail’i kurtarmaktır/ direniş Filistinlilerin tek temsilcisidir
Atvan: Amerika, ateşkes kararını veto ederek Siyonistler için hayali kazançlar peşinde
Atwan: Direniş Filistin ulusunun tek temsilcisidir/ Amerika dünyanın diğer bölgelerinde başaramadığını Gazze’de başaramayacak

Filistin milletinin temsilcisi, işgalcilere karşı duran direniştir; işgalci rejimle gizli anlaşma yapan, bu rejimin yerleşimcilerini destekleyen ve Filistin’in asil savaşçılarına suikast düzenleyen Filistin Yönetimi. Direniş ve Siyonist düşmanla güvenlik koordinasyonu adına bu savaşçıları gözetliyor, Filistin milletini asla temsil edemiyor. Filistin milletinin temsilcisi, işgalci düşmana karşı duran, Arap kimliğini ve Filistin’in kutsallığını destekleyen direniştir. Bu milletin temsilcisi, Gazze’deki mevcut savaşta İsraillileri öldüren direniştir; bu sayı, Arap ordularının İsrail’le yaptığı tüm savaşlarda öldürülen Siyonistlerin sayısının birkaç katıdır. Filistinlilerin temsilcisi, İsrail’in “yenilmez” ordusu ve Siyonist rejimin “güçlü” istihbarat aygıtı efsanesini yerle bir eden, 48 saat içinde 70’ten fazla yerleşim birimini özgürleştiren, aralarında üst düzey generallerin de bulunduğu 250 İsrailliyi esir alan direniştir. Bu rejim, aralarında Mervan el-Bargusi, Ahmed Saadat ve Abdullah el-Barguti’nin de bulunduğu ve aralarında düşman zindanlarında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 8 binden fazla Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında Filistinlilerdir, bu, Filistinlilere hizmet etmenin bir gerekçesidir. Siyonistlerin yerleşim projelerini ilerletebilmesi için suçlu düşman ve işgalci ve bunun karşılığında binlerce Filistinli kontrol noktalarında ve kontrol noktalarında aşağılanıyor. Sanki Sayın Al-Sheikh, Filistin milletinin acı ve ıstıraplarını bilmiyor ve Filistinlilerin acılarını ve sorunlarını azaltmaya yönelik “başarılarından” bazı örnekleri bize anlatabilirse çok mutlu oluruz! Yarısı çocuk 55.000 kişinin yaralanması, İsrail ile onun Oslo Anlaşmalarını destekleyen ve aynı zamanda Siyonistlerin Gazze’deki sivillere karşı işlediği suçlara doğrudan karışan Batılı ve Amerikalı müttefiklerinin işlediği suçların sonucudur.

Özerk örgütün Batı Şeria’daki Filistinlileri destekleyecek gücü yok

– El-Şeyh’in açıklamalarındaki en büyük yanılgı şu iddia: özyönetim örgütünün Gazze’deki katliam sahnelerinin Batı Şeria’da tekrarlanmasını istemediğini söyledi. Sayın Hüseyin El-Şeyh’e şimdiye kadar işgalci güçlerin Cenin, Nablus, Tulkarem, Havara, El Halil ve Batı Şeria’nın diğer bölgelerine yönelik günlük saldırılarına ve bu bölgede 1000’den fazla Filistinlinin şehit olmasına karşı soruyoruz. Bu yılın başından bu yana İsrail güçlerinin Filistin Yönetimi’nin güvenliği Batı Şeria halkını savunmak için herhangi bir şey yaptı mı?

– El-Şeyh, Filistin Yönetimi’nin bir milyonunun olmadığını söylüyor İsrail’e karşı birlikler. Bu doğrudur ama düşmana teslim olmak, Filistin milletine ihanet etmek çok nahoş ve çirkindir. Amerikan işgaline karşı direnen Iraklılar’ın ya da Vietnamlılar, Suriyeliler vb.’nin işgal düşmanlarına karşı duracak güçleri var mıydı? Sayın Al-Sheikh, eğer tüm Asya ve Afrika ulusları bu özyönetim zihniyetine sahip olsaydı, yine de işgalci orduların egemenliği altında kalmak zorunda kalacaklarını bilmiyor mu? Özyönetim hükümetinin bundan ders alması gerekiyor. İsrail’in müttefiki, özellikle bugünlerde, işgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu’yu devirmek amacıyla bugünlerde düzenlenen kitlesel gösterilere bakın. Sorumuz şu: Filistin Yönetimi bu toprakların halkının yanında durup Oslo Anlaşmalarını iptal etti ve her gün yüzlerce Filistinliyi katleden düşmanı tanımaktan vazgeçti mi?

>

Abd al-Bari Atwan toplantıda şunları söyledi: Biz bu yazıyı yazdığımızda işgalci rejimin ordusu onlarca zırhlı araçla Ramallah’a saldırdı ve Filistin milletinin yüzlerce çocuğunu tutukladı veya suikasta kurban gitti. Hüseyin el-Şeyh’in Filistinli yaralı ve şehitlerin çığlıklarını duymamak için kulaklarını ve gözlerini kapattığı görülüyor. Son anket, Batı Şeria’da halkın büyük bir kısmının Siyonist işgali sona erdirmeye yönelik silahlı mücadeleyi desteklediğini ve Batı Şeria’daki Hamas hareketine verilen desteğin son dönemde üç katına çıktığını gösteriyor. Şimdi Sayın Al-Sheikh’e Filistin halkını temsil etme hakkının kimin olduğunu soruyoruz?

mesajın sonu/

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Back to top button