Get News Fast
Asya ve OkyanusyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Gazze savaşı/IŞİD’in İsrail’in sözcüsü olması sırasında IŞİD ile Siyonistler arasındaki işbirliğinin boyutları

Gazze savaşının üzerinden 3 ay geçtikten sonra, Siyonist rejim ile tekfirci terör örgütü IŞİD'in yakın işbirliği içerisinde olduğunu ve bu grubun son dönemde gerçekleştirdiği birçok hareketin İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini gösteren yeni bilgiler ortaya çıktı. .
– Uluslararası haberler –

Uluslararası grup Tasnim Haber Ajansı’na göre, Siyonist rejimin acımasız saldırganlığının başlamasıyla birlikte 7 Ekim’den itibaren Gazze Şeridi’nde yaşananlar ve bu rejimin sivillere, özellikle de Filistinli kadın ve çocuklara yaşattığı insanlık karşıtı trajediler ele alınarak, tekfirci terör örgütü IŞİD’in işgalci İsrail rejimiyle ortak yönlerine ilişkin çeşitli analizler sunuldu ve bunlardan birkaçına değineceğiz:

IŞİD ile Siyonizmin ortak noktaları

– Tekfirci terör örgütü IŞİD bölgede yıkıcı savaşını başlattığında, İslam’ın doğru olduğunu iddia eden ve bir “İslami halifelik” kurmayı amaçlayan aşırı bir ideolojiyi savunuyordu. 1948’deki Nakbat gününde tüm İslam’ı akladılar. Bu toprakların insanlarına karşı işledikleri suçlarla tarihin suçluları olarak, “vaadedilen toprakları” aradıklarını, Filistin’in iki bin yıl önce Yahudilere ait olduğunu ve Yahudilerin buraya geri dönmesi gerektiğini iddia ettiler.

İlgili Haberler

– Aralarındaki bir diğer benzerlik ise Siyonist hareketin “vaadedilen topraklar” olarak adlandırılan sahte anlatıları işgal sürecinde araç olarak kullanması ve temelde bunlara inanmamasıdır.

Bu, IŞİD’in programının aynısı, İslam ve İslam hilafeti bahanesiyle Arap topraklarını kontrol etmeye çalışması.

– Çocukları araç olarak kullanmak da IŞİD’in ortak özelliği. IŞİD ve Siyonizm bir hükümet kurmak ve işgali istikrara kavuşturmak için. Yahudi anlatısına göre 1938 yılında Almanya’da Yahudi çocuklar şiddet eylemlerine maruz kalmış, ABD ve İngiltere onların kaçması için geçiş kapılarını açmak isteyince, sahte İsrail rejiminin kurucusu David Ben-Gurion bunu yapmıştı. İzin vermeyin, Yahudilerin tüm güvenli barınakları yansın, Yahudi çocukların yarısının yanması diğer yarısının Filistin’e gitmesinden daha iyidir dedi. Yahudilerin yarısının ölmesi, yarısının Filistin’e gitmesi, hepsinin Amerika’da ya da İngiltere’de hayatta kalmasından daha iyidir.

IŞİD’in yaptığı şey, çocukları kurban etmek ve işlediği suçlar sırasında Bölge son on yıldan bu yana çocukları intihar başta olmak üzere her türlü terör operasyonunda kullanıyor.

Elbette bu iki taraf arasındaki en büyük farklardan biri de Siyonizmin IŞİD’den daha iyi durumda olması ve İsrail’i 70 yıldır işgal ediyor.Bölgenin istikrara kavuşması yavaş, işgalci rejimin uluslararası kamuoyu desteği; Sahte İsrail rejimi şu ana kadar Arap toprakları işgalini ancak Batı’nın ve ABD’nin sınırsız ve açık desteği sayesinde sürdürebildi.

Siyonizm ile IŞİD arasındaki ortak noktalara bir bakış; Çocuk öldürmeden insanlığa karşı en iğrenç suçlarda yakın rekabete kadar /a>
7 yaygın El-Ezher gözlemcisine göre İsrail ve IŞİD’in özellikleri/ Terörizmin üstünde Siyonizm

IŞİD, Siyonistlerin yardımına geldiğinde Gazze savaşı

Ancak son dönemde Gazze savaşıyla birlikte bölgede yaşanan gelişmelerin ardından IŞİD ile Siyonizmin ortak çıkarlarına işaret etmek mümkün.

Yeni yılın başlamasıyla birlikte IŞİD, Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırganlığından yararlanarak terör propagandasını amacına hizmet eden bir yöne taşıma kararını vermiş gibi görünüyor. Tel Aviv’in planları.

Lübnan gazetesi internet sitesinde bu amaçla işgalci rejimin ilk günden itibaren başladığı belirtildi. Gazze savaşı, Filistin direnişine saldırmak ve uluslararası destek toplamak amacıyla bir medya kampanyası başlattı. Siyonistler, Mescid-i Aksa fırtına operasyonunu 11 Eylül 2001’de ABD’ye yönelik saldırılara benzeterek Hamas’ı IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütleriyle karşılaştırmaya çalışmış; masum Gazze halkına karşı işlediği suçların meşruiyet kazanması umuduyla.

Öte yandan Siyonist rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurması yönündeki baskılarla eş zamanlı olarak IŞİD, benzeri görülmemiş ve şüpheli bir medya kampanyası başlattı ve elbette Meanadar da Siyonist rejime karşı bir kampanya başlattı, bu da bu kampanyanın bizzat Siyonistlerin koordinasyonuyla oluşturulduğunu gösteriyor. Buna dayanarak IŞİD, dünyanın her yerindeki destekçilerinden ve takipçilerinden İsrail’e ve ona destek veren ülkelere yönelik saldırılar düzenlemelerini ve operasyonlarını Batı başkentleri, Amerika ve Avrupa’ya aktarmalarını istedi. Gazze savaşının ardından IŞİD bir açıklama yaparak Amerika ve Avrupa’daki Yahudi mahallelerine saldırma, her yerdeki Yahudi büyükelçiliklerine saldırma ve Arap ordularının ve hükümetlerinin mevzilerini hedef alma çağrısında bulundu. Acımasız ve terör örgütü IŞİD’in bunu “insanlık” nedeniyle, Filistin halkı ve Müslümanlarla “dayanışma” nedeniyle yapmadığı açıktır.Gazze, Siyonist düşmanla farklı cephelerde savaşıyor, IŞİD unsurları da kendini göstermeye başladı. Siyonistlerin Gazze’deki soykırım savaşıyla eş zamanlı olarak bölgede kanlı terör saldırılarının gerçekleştirilmesi.

DEAŞ ile İsrail’in işbirliği ve Siyonistlerin terör operasyonlarındaki kuyruğu Kerman

Analistleri, IŞİD’in bu propagandasının aslında Siyonist rejimle olan işbirliğini örtbas etmek için kullanıldığına inanıyor. Bu bağlamda çok sayıda soydaşımızın şehit olmasına eşlik eden Kerman’daki terör operasyonuna ilişkin IŞİD’in açıklamasına değinmek gerekiyor.

IŞİD’in bu açıklamasında kullandığı literatür şu şekildedir: Siyonistlerin ve bu tekfirci grubun literatürüne çok benzeyen, yaşananların sorumluluğunu Tahran’ın omuzlarına yüklemeye ve dikkatleri Filistin’deki gelişmelerden uzaklaştırmaya çalıştı.

Bu bağlamda birçok gözlemci, bu bağlamda şöyle düşünüyor: Kerman’da işlenen terör suçunun Siyonistlerden ayrı düşünülemeyeceği, bu operasyonun IŞİD ve işgalci rejimle işbirliği içinde yapıldığı belirtildi. Ayrıca IŞİD’in İsrail’e karşı başlattığı gösteri kampanyası, dünya kamuoyunun bu rejime desteğini kazanmayı ve İsraillilerin Gazze savaşı anlatısını dünya halklarının hafızasına yerleştirmeyi amaçlıyor. Mossad da dahil olmak üzere dünya çapındaki birçok casus servisinin bu Tekfirci grup üzerinde sahip olduğu nüfuz göz önüne alındığında, IŞİD’in son dönemdeki pek çok yıkıcı operasyonunun Siyonist rejimin çıkarları doğrultusunda gerçekleşmesini beklemek hiç de abartılı değil. bu rejimin emriyle gerçekleştirildi; IŞİD daha önce olduğu gibi defalarca benzer terör saldırıları gerçekleştirdi.

Mesajın sonu/

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Başa dön tuşu