Türk pilotun uzaya gönderilmesinin siyasi marjları
Eleştirmenler, iş-turizm gezisi kapsamında uzaya pilot göndermenin ve 55 milyon dolar gibi yüksek bir harcamanın Erdoğan'ın bilimsel başarı iddiasına benzemediğini söylüyor. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, “Uzaya ilk Türk uçuşu “, Ankara’daki birçok gazetenin ve Türk televizyon kanallarının ve haber kaynaklarının tekrarladığı bir manşet. Çünkü yakın zamanda NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılan Crew Dragon uzay aracının içindekilerden biri de artık resmi olarak “ilk astronot” olarak anılan Alper Gezer Oji isimli Türk Hava Kuvvetleri pilotu. “. Türkiye” .
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin talimatıyla medyanın büyük bir kısmı, Türkiye’nin bir “uzay ülkesi” olduğuna dair abartılı ifadeler kullanmakta ve bu hareketle bu durumu duyurmaktadır. Bu uzay aracı tarihte bir dönüm noktası oluşturdu ve Türkiye’nin uzay yolculuğu başladı.
Fakat eleştirmenler bu hikayeye farklı bir açıdan bakıyor ve bu kapsamda uzaya bir pilot gönderilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bir iş-turizm gezisi Ve 55 milyon dolarlık dev bir harcama yaparak Erdoğan hükümetinin bilimsel başarı iddiasına benzemiyor. /Image/1402/10/29/1402102916003996929222704.jpg”/>
Türk astronotun 36 bin gönüllü arasından seçildiği ve Amerika’da eğitiminin yanı sıra Türkiye’nin görev yaptığı Hava Kuvvetlerinde de uzun süre görev yaptığı söyleniyor.
Elbette Erdoğan’ı eleştirenler, uzay turizmine büyük bütçeler harcanarak uzaya astronot gönderilmesinin normalliğinden şikayetçi olduğu kadar, bunu ilk insanlı iniş olarak değerlendiren yazarlar da var. Ay’ı önemli görüyorlar. .
Hürriyet gazetesi yazarlarından ve Erdoğan destekçisi Folia Suibash şunları yazdı: “Bu, tarihi ve vahim bir adımdır. Böyle bir şeyle şaka yapılmamalıdır. Ülkemizin uzay macerasını göz ardı etmemeliyiz. Bu bir başlangıç. Seyahati turizm olarak değerlendirmek çok yanlış. Tam tersine bu bir onur meselesidir. Ayrıca astronotumuz orada 13 farklı deney yapacak, bu da bilimsel bir görev. Bunlar basit projeler ya da şaka ve alay amaçlı şeyler değil, ciddi projeler ve unutmayalım ki gençlerimize yeni kapılar açıldı”.
Bu Türk analist ayrıca Hasan Hossein Esnoğlu’nun da şunları söyledi: İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim görevlisi, şunları yazdı: “O uzay aracında Türk bayrağı var ve uzayda dalgalanması gerekiyor.” Bu çok ciddi bir mesele”.
Erdoğan mı Atatürk mü? Sorun şu ki
“Cumhurbaşkanlığı” Türk siyaset ve medya literatüründe iyi bilinen bir unvandır ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ni destekleyenlerin de bunu herkes biliyor. Parti, Erdoğan “şef” kelimesiyle anılıyor. İktidar partisinin medya düşünce kuruluşunun bir kısmının, Erdoğan’ın adını Atatürk’ün adının gölgesinde bırakmaya çalıştığı görülüyor.
Sonuç olarak Yazılı olmayan bir anlaşmaya dayanarak, Türk yetkililerin ve bakanların her biri, herhangi bir konuyu konuşurken mutlaka şu ifadeyi kullanır: “Tarihi Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde”.
Türkiye’nin istihbarat teşkilatının şu anki başkanı ve cumhurbaşkanının eski sözcüsü, bilim felsefesi uzmanı ve bilim adamı olarak bilinen Profesör İbrahim Cullen bile, kendisini her zaman şunu gösterecek şekilde konuşmak zorunda buluyor: Türkiye’nin zaferi ve ilerlemesi Erdoğan’ın liderliğinin eseridir.
Ancak Türk astronotunun uzaydan ilettiği ilk sesli mesajda bu gelenekten vazgeçilerek şöyle denildi: “Şu anda, Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinde ilk Türk Uzaya çıkmış biri olarak bu ana büyük Atatürk’ün sözleriyle başlamak istiyorum. Türkiye Cumhuriyetimizin dahi lideri ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk şöyle demiştir: “İstikbal göklerdedir”. Türk gençliği ve Türk milleti uzaydadır. /1402102915544296829222654.png”/>
Bir videoda mesajında şöyle duyurdu: “Türkiye tarihi bir ana tanıklık etti ve gururun doruğa ulaştığı dönemlerden birini yaşadı”. Çağımızın ikinci yüzyılına başladık. Cumhuriyet, Türkiye’nin yüzyılı, uzay misyonuyla. Bilim tarihine eşsiz katkılarda bulunan bir medeniyetin mirasçıları olarak, tarihteki değerli misyonumuzu yeniden hayata geçirmeye hazırız. Gençlerimize ilham vermek için ilk kez uzaya bir vatandaş gönderiyoruz”.
Eleştirmenler ne diyor?
Türk analist ve araştırmacılardan Deniz Borsalıoğlu bu konu hakkında şunları yazdı: Tanıtım ve destansı gösteri. Şu ana kadar dünyada yedi yüzden fazla insan büyük paralar ödeyerek uzaya gitti ve hatta pahalı bir ticari-turizm gezisi gerçekleştirdi. Şimdi biz de böyle bir para ödedik. Ben elbette Türkiye’nin uzayın bilimsel konularında ciddi çalışmalar yapmasından, astronot göndermesinden yanayım. Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu tür adımlar attığı bir durumda Türkiye’nin çok önceden bir şeyler yapması gerekirdi. Uzaya pilot göndermek için 55 milyon dolar ödemek, iktidarın siyasi propagandası çerçevesinde daha fazla değerlendirmemiz gereken bir eylem. Biliyorsunuz Erdoğan konuşmalarında hep şunu söylüyordu, partimiz ortaya çıkmadan önce Türkiye’de böyle tesisler yoktu, böyle bir hizmeti yapan da bizdik. İnsanlar bu sözlerle ilgili şakalar yapmışlar ve örneğin şöyle diyorlar: Bizden önce Türkiye’de traktör yoktu, biz getirdik, bizden önce Türkiye’de buzdolabı yoktu, ülkeye ilk buzdolabını partimiz getirdi! Şimdi aynı mantıkla iktidar diyebilir ki, bakın ilk kez uzaya bir Türk vatandaşı gönderiyoruz! Hem de seçimlere çok az zaman kaldığı bir durumda!”
Uzaya giden ilk Türk 32 yıl oldu önce
Türkiye’den astronot gönderilmesiyle ilgili önemli konulardan biri de Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapmayı planladığı konudur. Milliyetçi düşünceleri körüklemek ve Erdoğan döneminde Türklerin uzaya ulaştığını duyurmak için seçilen, Türk Savunma Sanayii Teşkilatına bağlı aslen Azerbaycanlı bir gençtir. Ankara, ırksal ve etnik propaganda alanlarında Bakü ile ortak olmak istediğini gösterdi. Ama sorun şu ki, aslında Türkiye’den uzaya gönderilen kişi ilk Türk astronot değil, diğer Türkler de zaten uzaya gitti: “Eğer meselemiz gerçekten uzaya Türk astronot göndermekse, iyi olur. Biliyorsunuz ilk kez 2 Ekim 1991’de uzaya bir Türk astronot gönderildi. Adı Tokhter Obakrov. 8 gün uzayda kaldı ve onuruna pul basıldı. Uzaya gittiğinde Sovyetler Birliği vatandaşıydı, dünyaya döndüğünde Kazakistan vatandaşıydı ve ülkesi bağımsızlığını kazanmıştı! Kendisi uzaydayken Kazakistan bağımsızlığını ilan etti. Üstelik kimsenin onu göndermek için çok fazla para ödemesi gerekmiyordu ve uzaya turist olarak da gitmemişti. Çok çalıştı, testleri geçerek astronot oldu ve ardından bilimsel araştırmalar yapmak üzere uzaya gitti. Uzaya giden başka Türkler var mı, yok mu kimse bilmiyor, belki Sovyet coğrafyasında yaşayan Türkler arasında başka Türkler de uzaya çıkmıştır”.
sonunda olmalıdır Said, son yıllarda birçok kanıt, Türkiye’nin siyasi ve sosyal ortamında, her sorunun orijinal formatından değişme ve siyasi bir sorun haline geldiğini göstermiştir. Öyle görünüyor ki Türk astronotlarının uzaya gönderilmesi de bu kuralın bir istisnası değil.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |