İklim değişikliği ve kentsel gelişme sonucu Türk tarımında kriz
İklim değişikliği ve kuraklık gibi büyük sorunların ortaya çıkması ve aynı zamanda makroekonomik planlamada yanlış kararların alınması Türk tarımının durma noktasına gelmesine neden olmuştur. |
Uluslararası Tasnim haber ajansına göre, aynı zamanda ekonomik Kriz devam ediyor Türkiye’de ve ithalata döviz kaynağı sağlamada pek çok sorunun ortaya çıkmasıyla, bu ülkenin tarım sektörü adeta çıkmaza girmiş durumda.
Kanıtlar gösteriyor ki geçmişte Birkaç yıldır Türk tarım sektöründe insan kaynağı sayısının azalması ve üretim maliyetlerinin artmasına paralel olarak Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ithalatı da arttı. Bu durum başta ekmek, yağ, süt ve et ürünleri olmak üzere gıda fiyatlarının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artmasına neden oldu.Uzmanlara göre iklim değişiklikleri ve kuraklık gibi büyük sorunların ortaya çıkması ve aynı zamanda yanlış kararlar verilmesi makroekonomik planlamadaki değişiklikler Türkiye’de tarımın durma noktasına gelmesine neden oldu.
Türkiye’nin çiftçileri, borçlu ve iflas sürüsü
Uzmanlara göre Türkiye’de tarım büyük bir çıkmaza girmiş durumda! Çünkü bir yandan üretim maliyetleri artarken diğer yandan çiftçilerin önemli bir kısmı gelirlerinin düşük olması nedeniyle konut sektörüne ve hatta sahte işlere yöneldi.
Ankara Basını, hazırladığı raporda, Türkiye’de tarım sektöründe girdi maliyetlerinin ciddi oranda arttığını, devlet desteklerinin yetersiz olduğunu, çiftçilerin borç batağına battığını, bu durumun tarımın geleceğini tehdit ettiğini belirtti. Benzin, gübre, tarım ilaçları, tohumlar ve hayvancılık girdileri her zamankinden daha pahalı hale geldi ve çiftçiler üretime devam edebilmek için kredi almak zorunda kaldı.
Öncekini halletmediler ve şu anda da öyleler. borç yükü altında adeta eziliyor. https://newsmedia.tasnimnews.com/Tasnim/Uploaded/Image/1402/12/06/1402120612450689629459854.jpg”/>
Avrupa’nın farklı ülkelerinde çiftçilerin protestolarının başlaması, Türk tarım sektörünün de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor, ancak şu farkla: Türkiye’deki birçok üretim kalemi, Avrupa örneğinden bile daha pahalı.
Türkiye’deki çiftçiler, özellikle mazot gibi önemli girdilerdeki vergilerin kaldırılmasını ve tarıma verilen desteğin artırılmasını istiyor. artan girdi maliyetlerine paralel olarak.
Dünyanın en pahalı dizeli Türkiye
Traktör, biçerdöver ve diğer tarım makinelerinin depolarına çok düşük fiyata mazot döken İranlı çiftçi için son fiyat ürün makul olacaktır.
Öte yandan İran pazarlarına meyve ve diğer ürünleri taşıyan bir kamyon, yine ucuz akaryakıt denilen bir hediye ile ürünü İran’a ulaştırmaktadır. Tüketici kabul edilebilir bir fiyata. Ama Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazotunu tüketiyor ve litresi mazot için 1 buçuk ABD doları yani 45 Türk lirası ödüyor!
Bu fahiş fiyat, ulaşımı da çok pahalı hale getiriyor. pahalı ve örneğin bahçede 8 liraya satılan bir elma, pazarda 25 liraya, tüketicide 40 liraya ulaşacak!
Sade Onker Türk gazeteciler bir raporda gösterdi Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin verilerine göre gübre, süt ürünleri, besi yemi, elektrik ve zehir fiyatlarının son bir yılda ciddi oranda arttığı açıkça görülüyor.
Bu artışlar çiftçilerin üretim maliyetlerini benzeri görülmemiş bir düzeye çıkarıyor. Bu ekonomik baskılar çiftçilerin üretimden çekilmesine, besi hayvanının bulunabilirliğinin azalmasına ve bunun sonucunda et ve süt gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarının artmasına neden oluyor. Üreticiler, desteği artırarak ve maliyetleri azaltarak kârlı olmak istiyor.
Türkiye büyük bir buğday ithalatçısıdır
Şu anda Türkiye dünyanın en büyük buğday ithalatçısı ülkelerden biridir. Türkiye’nin Rusya’dan buğday ithalatı 9 milyon tona çıktı. Rusya’dan yapılan bu alımlar bir önceki yıla göre %140 artışla 9 milyon tona ulaşırken, bu sevkiyatların parasal değeri ise 2,7 milyar dolar oldu.
Aynı zamanda buğday ithalatı da arttı. Ukrayna’dan ise yüzde 21 artışla 2,5 milyon tona çıkarken, Kazakistan, Moldova ve Suriye gibi ülkelerden buğday alımı da arttı. Tabii Bosna Hersek’ten ithalat da başladı. Türkiye’nin toplam buğday ithalatı geçen yıl, bir önceki döneme göre üçüncü artışla 12 milyon tona ulaştı. Türkiye, ithalat ve ihracat açısından küresel buğday ticaretinin önemli oyuncularından biri. Ama aynı zamanda en çok buğday tüketen ülkelerden biri. Bu bakımdan Türkiye, Çin, Hindistan, Pakistan ve Rusya gibi ülkelerden sonra beşinci sırada yer alıyor.
Türkiye’nin tarımı ve tehdidi İklim değişikliği
Türkiye’deki çiftçiler, iklim değişikliğinin bu ülkeyi de tehdit ettiği bir üretim ve arz kriziyle karşı karşıya. IPCC’nin 6. değerlendirme raporuna göre, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklıkların artması Türkiye ve Orta Akdeniz ülkelerini ciddi kuraklık riskleriyle karşı karşıya bırakacak.
Küresel ısınmanın etkilerini konu alan bu rapor Bilimsel bulgulara atıfta bulunarak insan etkilerinin rolünü ve iklimin olası geleceğini ortaya koyan raporda, özellikle 2050-2100 yılları arasında şiddetli kuraklıkların yaşanabileceği ve bu durumun Türkiye için ciddi bir tehdit olduğu vurgulanıyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve GRID-Arendal tarafından yayınlanan rapora göre, iklim değişikliği ve arazi kullanımı değişikliği nedeniyle orman yangınlarının daha sık ve yoğun hale gelmesi bekleniyor.
Şiddetli yangınların %50 oranında artması bekleniyor. Bu artış özellikle kuraklık ve sıcak hava dalgalarından etkilenen bölgeler için büyük risk oluşturuyor. 2022 ve 2023 yangınlarında Türkiye’nin morali pek iyi değildi ve ekipmansız yangına gitti. Ancak şimdi bu raporun uzmanları, hükümetin bu sektör için özel krediler dikkate alması gerektiğini vurguluyor. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği nedeniyle Türkiye ve diğer Orta Akdeniz ülkelerinin büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağı, tarım ve hayvancılığın yanı sıra su kaynaklarının ve ekosistem sağlığının da risk altına gireceği, Türkiye ve diğer ülkeler için gerekli iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığı artırmak için acil önlemler alma riskiyle karşı karşıya.
Bu önlemler arasında su kaynaklarının daha verimli kullanılması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, ürün desenlerinin değiştirilmesi, orman yönetiminin iyileştirilmesi yer alıyor. , ve yangın önleme ve hazırlık konularına daha fazla yatırım yapmak.
Elbette Türk tarımı, yukarıdaki sorunlara ek olarak, dikkatsiz kentsel gelişim alanında da ciddi sorunlar yaşıyor, tarım arazilerinin yasa dışı kullanılması ve kent kenar mahallelerinde yerleşim ve yerleşim alanlarına dönüştürülmesi.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |