İsrailli mahkumların Siyonist askerler tarafından öldürülmesinin ses dosyası ortaya çıktı
İbrani medyası, Siyonist mahkumların İsrail ordusu tarafından öldürülmesiyle ilgili bir ses klibi yayınladı ve bu klipte, yardım isteyen 2 İsrailli mahkumun İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldüğü görülüyor. |
Uluslararası grup Tasnim haber ajansına göre, Gazze savaşının başlangıcından bu yana, 5 aydan bu yana Daha önce Siyonist askerlerin farklı şekillerde kendilerini yaraladıklarına ve hatta bazı İsrailli mahkumların Gazze’de bu rejimin ordusu güçleri tarafından öldürüldüğüne dair birçok haber yayınlanmış, İbrani medyası ise 2 İsrailli mahkumun ses dosyasını yayınlamıştı. Siyonist ordu, 65 gün süren esaretten sonra hayatını kaybetti. Gazze’de İsrail askerleri tarafından “yanlışlıkla” öldürüldüler.
“Alon” isimli iki Siyonist esirin yer aldığı bu ses klibini ilk olarak Siyonist Radyo ve Televizyon Kurumu yayınladı. ” ve bir evin içinden “Yotam” çıktı. İsrail ordusundan yardım istediler ve onlara ateş etmemelerini istediler.
Bu ses klibinde şöyle dedikleri duyuluyor: Merdivenlerin altındayız. ..burada kimse yok…ateş etmeyin… ..biz İsrailli mahkumlarız….kurtarın bizi.
İbrani medyasına göre takip köpeklerine takılan kamera İsrail ordusunun bir üyesi bu İsrailli mahkumların seslerini kaydetti ve bu dosya 3 gün sonra İsrail askerleri tarafından öldürüldükleri ortaya çıktı.Gazze’de İsrail ordusu tarafından öldürülen Alon’un kardeşi Yonatan Shamriz, kardeşimin sesini duyduğunda şunları söyledi: İsrail ordusu tarafından vurulmadan önceki ses. Birkaç dakika boyunca gözyaşlarımın aktığını ve damarlarımda kanın durduğunu duydum.
Bu sesi ordudan başka kimsenin dinlememesi gerektiğini ekledi: bu bilgiyi yayınlayarak mahkumların ailelerinde zihinsel ve duygusal çalkantılara neden oluyor.
>
Alon’un babası Afi Shamriz de İsrail ordusunun İsrailli mahkumları öldürmesinin talihsizlik olduğunu söyledi. 3 mahkum beyaz bayrak kaldırdı ve İsrail güçleri tarafından öldürülen Siyonist askerlerle İbranice konuştu.
Direnişin 7 Ekim 2023’te gerçekleştirdiği “Aksa Fırtınası” operasyonu, Hamas’ın bu operasyonu gerçekleştirmekteki amacının maksimum sayıda Siyonist askeri gücü ele geçirmek olduğunu gösteriyor. Çünkü direniş kısa sürede öldürmek isterse can kaybına yol açmadan toplu katliam yapma ihtimaline sahip olacaktı. Ancak bu gerçekleşmedi çünkü direnişin amacı, verdiği sözü yerine getirmek için işgal altındaki topraklardan maksimum miktarda esir almak, yani tüm Filistinli esirleri serbest bırakmaktı. Bütün bunlar, Siyonist ordunun daha fazla Siyonist tutsağın Gazze Şeridi’ne nakledilmesini önlemek amacıyla önemli sayıda kişiyi hedef aldığını gösteriyordu. Bu alanda en doğru bilgi Beri kasabası müzik festivali ile ilgilidir. Beiri festivaline katılanlar, silah seslerini duyup direniş operasyonunun haberini aldıktan sonra festival salonunu terk etti. Bazıları direniş güçleri tarafından ele geçirildi ancak bir anda Siyonist rejimin helikopterlerinin saldırısına uğradılar. Daha sonra bunların önemli bir kısmı çevredeki düzlüklere kaçmış ve daha sonra direnişe yakalanmamak için Siyonist ordu helikopterlerinin saldırısı sonucu öldürülmüşlerdir. Hannibal Protokolü İsrail ordusunun 1986 yılında uygulamaya koyduğu ilkelerden biridir. Bu protokole göre, bir askerin düşman tarafından esir alınması halinde, komutanlar, yakalanan askerin hayatını tehlikeye atacak olsa bile yakalanmasını önlemek için her türlü tedbiri alabilecek. 1986’dan beri ve çok sayıda Siyonist askerin Lübnan Hizbullahı tarafından esir alınmasının ardından, Hannibal Protokolü, Siyonist ordu tarafından askerlerin yakalanmasını önlemek için devreye sokuldu.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |