Akdeniz’de sığınmacılar için yeni bir trajedi/en az 60 sığınmacının boğulması
Bir yardım kuruluşu, Akdeniz'de Avrupa'ya giden mültecileri taşıyan başka bir teknenin batması sonucu aralarında çok sayıda kadın ve bir çocuğun da bulunduğu en az 60 mültecinin öldüğünü bildirdi. |
Uluslararası Tasnim Haber Ajansı grubunun “Frankfurter Allgemeine Zeitung” gazetesine atıfta bulunan raporuna göre, Hayatta kalanların raporlarına göre, Avrupa’ya geçerken Akdeniz’de batan mülteci botunun en az 60 yolcusu hayatını kaybetti.
Yardım kuruluşu SOS Méditerranée Perşembe günü yaptığı açıklamada, kurtarılanlara göre Hayatta kalanlardan birkaçı kadın ve en az bir çocuğun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 kişi bu geçişte hayatını kaybetti.
Bu yardım kuruluşu şunları duyurdu: Bu şişme bot sekiz gün önce Libya’daki Savija’dan yola çıktı ve Motor arızasının ardından yolcular günlerce yiyecek ve su olmadan suyun üzerinde yüzdü. Hayatta kalanlar Çarşamba günü arama bölgesindeki “Ocean Viking” kurtarma gemisi tarafından kurtarıldı.
Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre, geçen yıl en az 3.105 göçmen Akdeniz’i geçmeye çalıştı. Avrupa’ya gittiler, ya hayatlarını kaybettiler ya da kayboldular. Ocak ayından bu yana 278 kişi Avrupa’yı geçmeye çalışırken kayboldu veya öldü.
Uluslararası Göç Örgütü, 2023’ü göçmenler için 2014’ten bu yana en ölümcül yıl olarak nitelendirdi.
>
Bu bilgiye göre, 2023 yılında en tehlikeli göç rotası en az 3.129 ölümle Akdeniz.
Böylece Akdeniz, Avrupa ülkelerinin göç karşıtı politikalarının gölgesinde her zamankinden daha fazla yer alıyor. Göçmenler ve sığınmacılar için ölümcül bir hal aldı.Birçok uzman, Avrupa Birliği’nin katı politikalarının, sığınmacı mağdurlarının sayısına bakılmaksızın daha fazla ölüme neden olduğuna inanıyor.Ancak göç, AB’de çözülmemiş bir kriz olmaya devam ediyor. Avrupa kalıyor ve bu krizi çözmek ve sığınmacıların mağduriyetlerini azaltmak için göçmenlerin girişine yasal yollar açmak yerine Avrupa Birliği bu grup üzerindeki baskıyı artırmaya devam ediyor ve onlara yönelik daha sıkı politikaları gündeme getiriyor.
Yıllarca süren tartışmaların ardından AB ülkeleri temsilcileri ve parlamento geçen yılın sonunda iltica sisteminde temel reformlar yapılması ve mültecilere yönelik kısıtlamaların sıkılaştırılması konusunda anlaşmaya vardı.
Bu anlaşmaya göre gelecekte AB’nin dış sınırlarında tek tip sınır prosedürlerinin olması gerekiyor. Özellikle nispeten güvenli kabul edilen ülkelerdeki insanlara karşı daha sert davranma planları var. Buna göre, sığınma başvurusuna ilişkin karar alınana kadar kişilerin hapishane benzeri koşullar altında gözaltı kamplarında barındırılabilmesi ve bu kampların bir “dayanışma mekanizması” ile yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Mültecileri kabul etmek istemeyen ülkelerin, örneğin nakit ödeme şeklinde başka destekler sunması gerekiyor. Buna dayanarak, sığınma talepleri reddedilenlerin gelecekte kolayca güvenli üçüncü ülkelere sınır dışı edilmeleri gerekiyor.
Öte yandan Avrupa ülkeleri sığınmacılara yönelik katı politikalarını ayrı ayrı yoğunlaştırmaya devam ediyor.
IOM Genel Müdür Yardımcısı Oguchi Daniels geçtiğimiz günlerde sığınmacıların mağduriyetiyle ilgili olarak, bu vakaların her birinin mağdurların aileleri üzerinde onlarca yıldır ağır bir yük oluşturan bir trajedi olduğunu söyledi. Şöyle dedi: “Güvenli göçü mümkün kılmak için daha fazlasını yapmamız gerekiyor, böylece 10 yıl içinde insanlar daha iyi bir yaşam arayışıyla hayatlarını riske atmak zorunda kalmayacaklar.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |