Get News Fast
Asya ve OkyanusyaDünya HaberleriHaberlerTasnim Haber Ajansı

Peterson Şam’da; BM elçisi mi yoksa yaptırımlar mı?

BM'nin Suriye elçisi Geir Patterson'un Batı müdahalelerini canlandırma yönündeki eylemleri, onun BM'yi mi yoksa ABD'nin çıkarlarını mı temsil ettiği sorusunu gündeme getiriyor.
– Uluslararası haberler –

Arapça web sitesi Tasnim’e göre, Birleşmiş Milletler’in Suriye özel elçisi Ger Peterson, Toplantıların yeniden canlandırılması üzerine Cenevre’deki Anayasa Komitesi’nin istişareleri ve toplantıları için Şam’a gitti. Birkaç yıl önce insan hakları davalarını sunarak binlerce Suriyelinin hayatını riske atan da bu komiteydi.

 

.

Related Articles

 

Patterson, Dışişleri Bakanı ve Anayasa Komitesi davasından sorumlu yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından, Şam’ın anayasanın değiştirilmesi yönündeki defalarca taleplerine rağmen, Anayasa Komitesi toplantılarının yapıldığı yer olan Cenevre’den Şam ziyaretini noktaladı. Görünüşe göre bu eylemler, Peterson’un Şam’ın her zaman reddettiği Batı planlarını dayatma girişimi.

“Muhalefet ile hükümet arasında anlaşma olduğu sürece Cenevre’deki toplantılara devam etmeli ve anayasa komitesini ve komitenin faaliyetlerini, Suriye halkına umut olsun.” Patterson’un çabaları Şam tarafından kabul edilmedi. Patterson’un Suriye’deki insani duruma kayıtsız kalması, ABD ve Batı’nın Şam’a yönelik tek taraflı yaptırımları sorunundan kaçma girişimi ve bunların Suriye halkının yaşam biçimini bozmadaki rolü, bu gezinin gerçek hedefleri hakkında birçok şüpheyi artırdı. Suriye Dışişleri Bakanı Faisal Moqdad da Peterson’la yaptığı görüşmede aynı konuya değinerek, İsrail’in Suriye’ye yönelik art arda saldırıları ve yasadışı Suriye varlığı sonucunda Birleşmiş Milletler’in Suriye egemenliğinin ihlalini durdurma sorumluluğunu üstlenmesini talep etti. Suriye’deki Amerikan ve Türk kuvvetleri. Ayrıca Amerikan ve Batı yaptırımlarının Suriye halkının hayatlarına etkisi.” src=”https://newsmedia.tasnimnews.com/Tasnim/Uploaded/Image/1403/01/05/ 14030105114239164296665210.png”/>

Siyasi analist Hamdan Kousa bu bağlamda şöyle düşünüyor: “Peterson Suriye’ye Birleşmiş Milletler’in temsilcisi olarak değil, Suriye’yi kuşatan ülkelerin temsilcisi olarak geliyoruz. Tüm ülkelere hizmet etmesi gereken, belirli birkaç ülkenin çıkarları doğrultusunda ve diğer ülkelerin aleyhine hareket etmesi gereken bir organizasyon.Bilinmesi gereken bir diğer önemli husus da Astana toplantıları sonucunda Anayasa Çalışma Grubu’nun oluşturulduğu ve bu nedenle Rusya’nın Toplantıların da önerildi Bu komitenin Cenevre dışında başka bir yere taşınması gerekiyor ama Batı neden Suriye ile ilgili ya da Batı dışında kurulan herhangi bir anlaşmayı ve toplantıyı reddediyor? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor ve yanıtlamamız gereken temel soru şu: Peterson gerçekten Birleşmiş Milletler’in bir temsilcisi mi, yoksa ABD’nin bir temsilcisi mi?”

 

Lavrov: Amerika’nın Suriye’deki eylemleri doğrudan sömürgeleştirmedir
1403’te Suriye’ye 500 milyon dolar ihracat ihtimali

 

Peterson’un Şam’ı Cenevre’ye dönmenin gerekliliğine ikna etme çabaları Suriye Dışişleri Bakanlığı koridorlarıyla sınırlı değildi. Bu çabaları doğrultusunda Şam’a müttefik olan İran İslam Cumhuriyeti, Rusya ve Çin gibi ülkelerin büyükelçiliklerine giderek bu ülkelerin büyükelçileriyle gizli görüşmeler yaparak hedeflerine ulaşmasında kendisine yardım teklifinde bulundular. Bu üç ülkenin, BM’nin batılı programlarında göz önünde bulundurduğu siyasi çözümler doğrultusunda, bu ülkenin iç ve egemenlik meselelerinde Şam’a yönelik baskıyı kabul etmesinin mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Cenevre zirvelerinin yeniden canlandırılması için çözüm doğrultusunda Suriye’deki elçi. Bu, bir yandan Suriye halkının karşı karşıya olduğu krizlere ve uluslararası kuruluşların Amerika’nın savaş çığırtkanlığı planlarının baskısına maruz kalan insanlara destek verme konusundaki eylemsizliğine rağmen.

mesajın sonu/

 

kaynak Tasnim Haber Ajansı

Back to top button