Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış borcunun artma ihtimali ve sonuçları
Ekonomist uzmanlar, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin gelirinin azaldığını ve hükümetin yakın gelecekte geliri artırmanın bir yolunu bulamayacağına inanıyor. Petrol üretimindeki düşüş ve gaz geliri beklentilerinin başarısızlıkla sonuçlanması, bu ülkenin hükümetini ekonomiyi başka şekillerde canlandırmaya zorluyor. |
Uluslararası Tasnim haber ajansının raporuna göre, medyaya atıfta bulunularak Azerbaycan Cumhuriyeti, 23 Mayıs’ta Millet Meclisi Ekonomi Politikası, Sanayi ve Girişimcilik Komitesi toplantısı sırasında “Ülkenin 2023 Bütçesinin Uygulanmasına İlişkin” Kanun Taslağının incelenmesi sırasında Maliye Bakanı, Azerbaycan Cumhuriyeti Samir Şerif şunları söyledi: Azerbaycan dış borcunu 10 milyar dolara çıkarabilir.
Bakan şunu kaydetti: Bu borç şu anda 5,5 milyar dolar.
Şerif F şunu vurguladı: Azerbaycan’ın kamu dış borcu nispeten düşük seviyede. Bu yıl da ödemelerimiz olacak. Bu bize ihtiyatlı döviz borçlanması ve aynı zamanda ülkemizin önündeki büyük altyapı projelerini hayata geçirme olanağı sağlıyor ancak bu ülkede petrol üretimi azalıyor. Bu durumda dış borçlanmanın artması ne kadar makul?
Azerbaycan Milli Meclisi Ekonomi Politikası, Sanayi ve Girişimcilik Komitesi üyesi Ruft Gholif, “Turan”a konuştu haber ajansı: Dış borç artabilir. Ama bu gerçekleşirse kredi Azerbaycan için en uygun faizle alınacak. Böyle bir olasılık var. Altın döviz rezervlerimizden elde ettiğimiz gelir karşılığında uygun şartlarda borçlanabiliyorsak neden olmasın? Bu, çeşitli hisse senetlerine ve diğer karlı projelere yatırdığımız altın rezervlerimizin %3,5-4,5’ini aldığımız anlamına geliyor. Bu bağlamda yüzde 2’lik bir kredi alırsak bunu bize harcayacak.
Gholif şunları kaydetti: Hükümetin çok büyük planları var. Bu planlar özellikle Karabağ ile ilgilidir. Başka projelerle ilgili planlarımız var. Azeri ekonomist Reşad Hasanov, Turan haber ajansına şunları söyledi: Dış borç artışı ile stratejik döviz rezervleri arasındaki bağlantı doğru bir yaklaşım değil. Çünkü stratejik döviz rezervlerinin kullanım amacı farklıdır. Bu gelirlerin kullanılması, depolanması ve gelecek nesillere aktarılması petrol fonunun varoluş felsefesi olduğundan bu fonların herhangi bir yöne harcanması gibi bir yaklaşım da bulunmamaktadır. Bu fonlar yalnızca yıllık transferler yoluyla ve nadiren çeşitli programlar çerçevesinde ülke bütçesine yönlendirilebilir.
Bu uzman şunları kaydetti: döviz rezervlerinin kullanılması arzu edilen bir şey değil. Bu durumda bu fonların optimal kullanım olasılığı sınırlıdır. Fonların uluslararası kuruluşlar tarafından kullanımı üzerindeki kontrol nispeten daha iyi organize edilmiş olup, bu fonlar daha hesap verebilir bir şekilde harcanmaktadır. Ama fonlar bize aitse o fonların verimsiz kullanılması riski artıyor. Bu nedenle stratejik projeler için yabancı sermayenin çekilmesi arzu edilir.
Azeri ekonomist Natiq Jafarli de şunları söyledi: Bu aslında hükümetin ülke gelirinin azaldığını kabul etmesi ve hükümetin bunu kabul etmesidir. yakın gelecekte geliri artırmanın bir yolunu bulamıyor. Petrol üretimindeki düşüş ve gaz geliri beklentilerinin başarısızlıkla sonuçlanması, en azından hükümeti ekonomiyi başka yollarla canlandırmaya zorlamalıydı. İhracatın, yerli üretimin artırılması, ülke gelirinin artırılması amacıyla bu yapılıyor ama maalesef bunu göremedik vurgulayan Caferli, şöyle konuştu: Ülkenin geliri azalmaya devam edecek. Aynı zamanda harcamalarımız da hızla artıyor. İşgalden kurtarılan bölgelere bu yıl dahil 14,5 milyar manat yatırım yapıldığı söyleniyor. 2030 yılına kadar ilave 60 milyar manata ihtiyaç duyulacağı söyleniyor. Bu fonlara erişim sınırlıdır. Dolayısıyla dış borçlanmayı artırmanın tek yolu kalıyor. Ama şunu da söylemek gerekir ki, hükümetin bu yönde daha rahat hareket etmek için hâlâ vakti var. Azerbaycan’ın dış borcu Avrupa ülkeleri göz önüne alındığında nispeten rahat bir seviyede.
Bu ekonomist şunları kaydetti: Bu sürecin kendisi tehlikelidir. Hükümet, yerli kaynaklar, yerli üretim ve ihracat sayesinde Azerbaycan’ın gelirini artırma umudunu kaybetmiş gibi göründüğünden, ana odağını dış borçlanmaya odakladı. Bu eğilim devam ederse yakın gelecekte borçlanmayı tekrar ikiye katlamaya karar vermeyeceklerinin garantisi yok. Bu, Azerbaycan halkının geleceğini iyileştirmek için değil, dış borcunu ödemek için daha fazla çalışma ve vergi ödeyeceği anlamına geliyor.
mesajın sonu/
kaynak | Tasnim Haber Ajansı |